İzmit'in Gölcük ilçesinde yaşayan Hak dostlarından Sultân Baba'ya, bir gün bir sevdiği gelerek; - Efendim, ibâdet yapınca nefsim kabarıyor. Benim gibi ibâdet yapan var mı? diyorum. Bunun ilâcı nedir? diye sordu. Cevabında; - İbâdet yapınca kendini beğenmek korkunç bir "zehir", öldürücü bir "hastalık"tır, buyurdu. İbadetleri yok eder Ve ekledi: - Bu hal, ibâdetleri ve iyilikleri yok eder. Adam sordu: - Nasıl yok eder efendim? - Ateşin odunu yakması gibi. - Peki, ne tavsiye edersiniz hocam? - İyi işlerini kusurlu gör, hattâ onları beğenilmeyecek, kovulacak bir hâlde bul. Ve ekledi: - Hadîs-i şerîfte; (Kur'ân-ı kerîm okuyan çok kimse vardır ki, Kur'ân-ı kerîm bunlara lânet eder) buyuruldu. İyi insan nasıl olur? Bir gün de; - İyi insan nasıl olur efendim? diye sordular bu zâta. Cevabında; - İyi insan, her şeyden önce "güler yüzlü" olur, buyurdu. Kimseye yük olmaz, bilâkis herkesin yükünü çeker. Sordular yine: - Ya namaz ve oruç efendim? - Bunlar, her Müslümanın aslî vazîfesidir. Zâten yapması lâzım. Haram ateştir Bir gün de; - Hocam, "Haram ateştir" deniyor. Bu doğru mu? diye sordular. Cevabında; - Elbette, buyurdu. Haramla beslenen vücudu "Cehennem ateşi" yakar. Sordular yine: - Îmansız ölmemek için ne yapmak lâzım efendim? - Korkmak lâzım. - Neden korkacağız hocam? - Îmansız ölmekten. Îmansız ölmekten korkmayan, îmansız ölür mâzallah. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com