İbadetlerini kusurlu bil!

A -
A +

Denizli evliyâsından Şeyh Mehmed Şirvânî hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, Müslüman, bütün ibâdetlerini ve iyiliklerini kusurlu bilmeli, Allahü teâlânın emirlerini tam yapamadığını düşünmelidir, buyurdu. Ve ekledi: - Allahü teâlâ çeşitli ibâdetleri, meselâ sabretmeyi, doğru sözlü olmayı, namazı, orucu ve seher vakitleri İstiğfâr etmeyi buyurdu. Ama "İstiğfâr"ı en sonra söyledi. Merak ettiler: - Bundan ne anlayacağız efendim? Buyurdu ki: - Yâni kulun, bütün ibâdetlerini ve iyiliklerini kusurlu görüp, hepsine istiğfar etmesi, hepsi için Allahü teâlâdan af ve mağfiret dilemesi lâzımdır. Şöyle özetledi: - İbâdet ve iyilik yapanların, kendilerini, günah işleyenlerden üstün görmeleri, onların günahlarından daha fenadır. Bize ne getirdin? Ve şunu anlattı onlara: Talebeden biri, hocasını ziyarete gitmiş bir gün. Hocası sormuş: - Bize ne getirdin evlâdım? - Sizde olmayan şeyi efendim. - Yaa, merak ettim. Neymiş o? - Günahlarımı getirdim hocam. İşte biz de Rabbimizin huzuruna "Günahlarımız"ı götüreceğiz. Cenâb-ı Hak rahmetiyle muamele buyursun bizlere. Çünkü Cennete girmek, ancak Allahü teâlânın rahmetiyle mümkündür. Mümin nasıl olmalı? Bir gün de sohbetinde; - Kardeşlerim, mümin, Allahü teâlânın sıfatlarıyla sıfatlanmalıdır, buyurdu. Sordular: - O nasıl olur ki efendim? Şöyle îzah etti: - Meselâ Allahü teâlâ affedicidir, değil mi? - Evet efendim. - Biz de Onun kullarını af edip, kin tutmayacağız. Sordu yine: - Allahü teâlâ, kullarının günahlarını örtücüdür, değil mi? - Elbette hocam. - Öyleyse biz de, din kardeşlerimizin ayıp ve kusurlarını örtüp, kimseye anlatmayacağız. Şimdi anladınız mı? - Anladık hocam. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com