İftârını unutmuştu!..

A -
A +

Bir gün Abdurrahmân bin Avf'a "radıyallahü anh" yemek ikram ettiler. Oruçlu idi. Tam iftar edeceği zaman, bir hâtırasını anlattı: Uhud günü, benden çok hayırlı olan Mus'ab bin Umeyr şehîd düştü. Onu bir kumaş parçası ile kefenledik. Bezi başına çektik. Ayakları açık kaldı. Ayaklarına çektik. Başı açık kaldı. Sonra Hazret-i Hamza şehîd oldu. O da benden hayırlı idi. Sonra dünyâ bize açıldı. Türlü türlü ni'metlere kavuştuk. Allah bizi affetsin, dedi. Müteessir olmuştu. Ağlamaya başladı. İftârını bile unuttu... KORKUYLA İLERLEDİM Yine O anlatıyor: Bir gün Peygamberimizi "aleyhisselâm" tâkib ettim. Hurmalık bir yere girip, secdeye kapandı. Secdesi uzayınca; "Amân Yâ Rabbî! Resûlullaha bir hâl mi oldu?" diye düşünerek yanına yaklaştım. Mübârek başını kaldırıp sordu: "Sen kimsin?" "Abdurrahmânım." "Bir şey mi oldu?" "Yâ Resûlallah! Secdeniz o kadar uzadı ki size bir hal olmasından endîşe ettim" dedim. Bunun üzerine; "Cibrîl-i Emîn geldi ve; "yâ Muhammed, kim sana salât ve selâm getirirse Cenâb-ı Hak da ona selâm eder" müjdesini verdi. Bunun için secde-i şükre vardım, buyurdu. Aradan günler geçti. Efendimiz vefât etti. Âhireti şereflendirdi. Abdurrahmân bin Avf "radıyallahü anh" Resûlullahın âhirete teşrîflerinden sonra O'nunla geçirdiği günleri hâtırlayıp ağlar; "O'nun vefâtıyle bizim için dünyânın hiç kıymeti kalmadı" derdi. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com