Zünnun-i Mısri "rahime-hullahü teâlâ", bir gün dere kenarında abdest alıyordu ki, biraz ötede bir kadın ilişti gözüne. Bir kere baktıysa da, hemen kapattı gözünü. Kendi kendine; "Kim bu kadın, bu tenhada ne arıyor?" diye düşündü. O böyle düşünürken, kadın; - Ey Zünnun! Benim sana hüsn-i zannım vardı. Takva ehli bir kişi bilirdim. Meğer yanılmışım, dedi. Bu, garibine gitti büyük velinin. "Muhakkak bir hikmeti var" dedi içinden. O böyle düşünürken, bu defa da; - Ne zannettin, tabii ki hikmeti var. Zira takva sahibi olsaydın, bir yabancı kadına bakmazdın. Ve eğer velilikten nasibin olsaydı, Rabbinden gayrı biriyle ilgilenmezdin. Evet isteyerek bakmadın. Ama veliler bunu da yapmazlar, dedi. Sonra kayboldu gözden. Bu vak'a, garip gelmişti Zünnun hazretlerine. "Bu, ilahi bir ikaz. O, bir insan değil, melekti muhakkak. Rabbim, öğüt vermeye gönderdi onu bana" dedi içinden. KÜFÜR ÇABUK YAYILIR Bu zat, bir sohbetinde; - Küfür çabuk yayılır. Küfre Dur! demek çok zordur, buyurdu. - Neden zordur efendim? dediler. - Çünkü nefis, şeytan ve kötü arkadaş, el ele vermiş insanı yoldan çıkarmak için uğraşıyorlar. Bu akıntıya kapılmamak imkânsız gibidir. - Peki ne yapalım hocam? - İyilerle beraber olun. Peygamber Efendimiz "aleyhissalâtü vesselâm"; "Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir" buyuruyor. Şöyle özetledi: - Bu zamanda ve her zamanda kurtulmanın bir tek çaresi vardır ki, o da iyi arkadaş edinmektir. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com