İnsanların hayırlısı

A -
A +

Bekir bin Abdullah Müzeni, Tabiinin hadis âlimlerinden. Dünyaya hiç rağbet etmez, Allah dostlarını çok severdi. -"İyi amellerimin içinde en kıymetlisi olarak, Allah adamlarına olan sevgimi biliyorum" buyururdu. Çok da mütevazıydı. Şöyle ki: Bir yıl Hacca gitti. Arafat'ta vakfe'ye durduğunda, ovayı dolduran mahşeri kalabalığa bir süre baktı ve -Bu mübarek insanların arasında ben olmasaydım, Allahü teala onların hepsini bağışlardı diye düşündü. Bir gün de yanına bir genç geldi. Nasihat istiyordu. Mübarek, şefkatle baktı gence. -Evladım buyurdu. Bir kimseden sana bir sıkıntı gelirse, bil ki, işlediğin bir günahından dolayıdır. Tövbe et. Eğer iyilik görürsen, bu da, iyi bir amelinin neticesidir. Şükret. Sözüm yalansa... Onu kadı (hakim) yapmak istediler bir zaman. Kul hakkına girerim korkusuyla kabul etmedi. Israr ettiler. -Ehil değilim dedi. -Hayır, sen bu işe ehilsin dediklerinde, -Bakın! dedi onlara. Ben bu işi yapamam diyorum. Sözüm doğruysa, beni kadı yapmanız uygun olmaz. Yalansa, yalancıdan kadı olmaz. Diyecek şey bulamadılar. Büktüler boyunlarını. -Doğru söylüyorsun! deyip, geri gittiler. Bir gün yine sevdikleriyle sohbet ediyordu. -Kardeşlerim! buyurdu. Allahü teala bir kuluna hayır murad ederse, ona biraz acı ve sıkıntı tattırır. Cemaat pek anlamamıştı. Sordular: -Nasıl yani? Şöyle açıkladı: -Dert ve bela, Sevgilinin kemendidir. Allahü teala sevdiklerini, bu kementle kendine çeker. Gülerek günah işleyenler Bir gün de: -Aman kardeşlerim! buyurdu. Günahtan çok sakının! Kim burada gülerek günah işlerse, ahirette ağlıyarak Cehenneme girer. Bir gün de kendini bilmezin biri geldi. Sevdiklerinin yanında hakaretler etti bu zata. Hiç kızmadı. Karşılıkta bulunmadı. Ama adam edepsizdi. O sustukça daha azdı. Küstahlaşıp haddi aştı. Bu defa yanındakilerin sabrı taştı. -Efendim! O size hakaret ediyor, siz susuyorsunuz deyip sızlandılar. Mübarek döndü onlara: -Bilmez misiniz? buyurdu. Her kaptan, içinde olan dışarı sızar.