"Karnım aç, bana yiyecek ver!.."

A -
A +

(Dünden devam) Putlarda birine; "Karnım aç, bana yiyecek ver" dedim. Cevâb vermedi. Su istedim. Cevâb vermedi. "Elbisem yok, bana elbise ver" dedim. Cevâb vermedi. Elime taş alıp; "Bunu sana atarım, eğer ilâh isen mâni' ol" dedim. Cevâb vermedi. Taşı attım. Yüzü üzeri düşdü. Babam gelip; "Ey oğul, niçin böyle edersin?" dedi. Eve götürdü. Anneme anlattı. Annem babama; "Bunu kendi hâline koyalım. Bunun hakkında, Allahü teâlâ tarafından bana hitâb geldi" dedi. Merak ettim. Anneme; "Benim için sana gelen hitâb ne idi?" diye sordum. Annem anlattı: Sen doğacaktın. Heyecanlıydım. Bir ses duydum. "Ey hâtun! Müjdeler olsun sana ki, doğacak oğlunun adı, yerde 'Atîk', gökte 'Sıddîk' olacak ve hazret-i Muhammed'e yâr ve refîk olacaktır" dedi. Ebû Hüreyre der ki: Ben oradaydım. Ebû Bekr'in sözü bitti. Hazret-i Cibrîl geldi. Ve Resûlullaha; "Ebû Bekr doğru söylüyor" dedi. Ve üç kere tekrâr etti...