Ebû Ca'fer Haddâd hazretleri dünyâya değer vermemesiyle tanınırdı. Demircilik yapar, günde bir dinar on akçe kazanınca işi bırakırdı. Eline geçen parayı akşamla yatsı namazları arasında dağıtırdı. Fakirleri dolaşırdı. Kapılarını çalardı. Kazancını dağıtırdı. Kendisine bir şey ayırmazdı. Oruç tutmak haram olan günler hariç, bütün sene oruç tutardı. Akşam olunca Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerine gelirdi. Kapısını çalardı. Sohbetini dinler, iftarını yapardı. Kendinde ne varsa muhtâç olanlara dağıtır, ama hiç kimseden bir şey istemezdi. GIYBETİN ZARARI Bu zat şöyle anlatır: Yanımızda çok çalışan ve çok ibâdet eden bir genç vardı. Ancak başkalarının aleyhinde konuşurdu. Gıybet yapardı. Sonra kayboldu. Kötülerle oldu. Bir gün bu kimseyi o kötü insanların yanından çıkarken görüp; "Bu hâle nasıl düştün?" diye sorduğumda, "Gıybet hastalığı beni bu hâle düşürdü" dedi. NİÇİN YARATILDIK? Evliyâ-yı kirâmın büyüklerinden İmâm-ı Rabbânî "kuddise sirruh" hazretleri, bir sohbetinde; "İnsan, kulluk vazîfelerini yapmak için ve hep Hak teâlâ ile olmak için yaratıldı" buyurdu. Dinleyenler sordu: "Buna nasıl kavuşulur?" Cevâbında; "Bu ni'met, gelmişlerin ve geleceklerin Efendisine 'aleyhissalâtü vesselâm' tam uymakla ele geçer" buyurdu. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com