Ebû Bekr-i Verrak hazretlerinin çok temiz kalbli bir oğlu vardı. İlmihâlini öğrenmesi için bir hocaya gönderdi onu. Çocuk akşam eve geldiğinde, yüzü solmuş, sanki bir şeyden korkmuş, dudakları titriyordu. Çok üzülüp; - Evlâdım neyin var? dedi. Niçin soldun böyle? Bir şeyden mi korktun? Çocukcağız; - Bir şeyden korktum, dedi. - Hayrola neden korktun oğlum? - Bugün hocam bir âyet okuttu bana. O âyetin dehşetinden korkuya kapıldım. - O hangi âyet evladım? - Müzzemmil sûresinin on yedinci âyeti babacığım. Bu âyette Allahü teâlâ; "Siz bugün küfür ve günahtan kurtulmazsanız, yarın kıyamet gününde Cehennem ateşinden nasıl kurtulacaksınız? O günün dehşeti, nice gençleri ak saçlı ihtiyâra döndürür" buyuruyormuş. Çocuğun korku hâli artarak devam etti. Yemekten içmekten kesildi. Günden güne eridi âdeta. Ve o korkuyla vefat etti. Defninin ertesi günü, babası ziyâret etti bu mübârek çocuğu. Kabri başında çok ağladı. Gözyaşları içinde; - Ey nefsim! dedi kendi kendine. Bak şu oğlun, bir âyet-i kerîme işitmekle korktu, hastalandı ve bu dertle öldü. Sen ise, aynı âyeti yıllarca okuyorsun da hiç korku gelmiyor kalbine. Taş mıdır senin kalbin? KALBİ KARARTAN ŞEYLER Bu zât bir sohbetinde; - Kardeşlerim, çok uyumak, çok konuşmak ve çok yemek, gönlü karartan, kalbi katılaştıran şeylerdir, buyurdu. Sordular: - Kalbi katılaştıran konuşmaktan murat nedir efendim? - Hiç günah karışmayan konuşmalardır, buyurdu. Ve ilave etti: - Günah ve bid'at karışan konuşmalarla kalb önce katılaşır, sonra da büsbütün ölür mâzallah. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com