Kuş, köpek ve zehir...

A -
A +

Bir gün Hazret-i Ömer radıyallahü anh evinde oturuyordu ki, bir haberci geldi huzuruna: - Bizans'tan elçi geldi efendim. - Peki, içeri alın hemen! Bizans imparatoru, Hazret-i Ömer'e üç hediye göndermişti bu elçisiyle. Bir kuş, bir köpek ve bir şişe zehir. Hazret-i Ömer önce kuşu gösterdi o elçiye: - Bu kuş neye yarar? - Yaman avcıdır efendim. Pençesinden kurtulan olmadı bugüne kadar. Halîfe emretti adamlarına: - Çözün bağlarını, salın gitsin! Çözüp saldılar. Sonra köpeği gösterdi: - Bu ne işe yarar? - O da yaman avcıdır efendim. Emretti yine: - Çözün zincirini, salın gitsin! Çözüp saldılar onu da. Sıra "zehir"e gelmişti: - Bu zehir ne işe yarar? - Zerresi, bir insanı öldürür efendim. Düşmanınız varsa, bununla kurtulursunuz ondan. DÜŞMANIM, NEFSİMDİR Halîfe, o şişeyi eline alıp sordu: - Bunun zerresi, bir insanı öldürür dedin, değil mi? - Evet efendim. - Düşmanlarıma karşı tavsiye ediyorsun. - Evet. - Teb'amdan bana düşman kimse yok. Ama benim bir tek ve çok tehlikeli bir düşmanım var ki, o da "kendi nefsim"dir, buyurdu. Sonra dayadı o zehir şişesini ağzına. Ve "Besmele" okuyarak içti tamamını. Elçi, bu manzaradan dehşete kapılıp, titremeye başladı. Ve bayılıp düştü yere. Ayılınca, sağ sâlim gördü Halîfeyi. Kafası karışmış, kalbi değişmişti. Kapandı Halîfenin nurlu ayaklarına. Doğrulurken "Kelime-i şehâdet"i okuyordu. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com