Bizans imparatoru, bir elçiyle üç hediye göndermişti halife Hazret-i Ömer'e.
Bir kuş, bir köpek.
Bir şişe de zehir.
Halife elçiye kuşu gösterdi:
"Nedir bu?"
"Doğan kuşu efendim."
"Ne işe yarar?"
"Çok yaman avcıdır efendim. Bugüne kadar pençesinden kurtulan olmadı."
"Salın bunu!" buyurdu.
Çözüp saldılar.
Sonra köpeği gösterdi:
"Bu nedir?"
"Cins tazı köpeği."
"Ne işe yarar?"
"O da pek yaman avcıdır efendim. Bugüne kadar elinden kurtulan olmadı."
Emretti ki:
"Salın gitsin bunu da!"
Zincirini çözüp saldılar.
? ? ?
Sıra 'zehir'e gelmişti.
"Ne var bu şişede?"
"Zehir var efendim."
"Ne işe yarar?"
"Zerresi bir insanı öldürür. Düşmanınız varsa bununla onun şerrinden kurtulursunuz efendim."
Hazret-i Ömer:
"Tek düşmanım nefsimdir, başka düşmanım yoktur" buyurdu.
Ve şişeyi eline aldı.
"Bismillah" dedi.
Ve içti hepsini. Elçi, hayretinden bayılıp yere düştü. Ayıldığında Halifeyi sağ ve afiyette görünce, kalbi değişti. Şehadeti okuyup Müslüman oldu.
("Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.)