"Madem Müslüman olacaktın!.."

A -
A +
Eshab-ı kiramdan Velid bin Velid (radıyallahü anh), Bedir Gazası’nda müşriklerin safında harbe katıldı. Müşrikler yenilince Abdullah bin Cahş kendisini esir aldı.
Ve Medine'ye getirdi.
Kardeşlerinden henüz imân etmeyen Halid bin Velid ile Hişam bin Velid, onu esaretten kurtarmak üzere Medine'ye geldiler.
Abdullah bin Cahş, fidye yâni kurtuluş akçesi almadıkça bırakmak istemedi.
Halid fidyeye razı oldu.
Hişam’sa kabul etmedi.
Resul aleyhisselâm, babalarının silâh ve teçhizatının verilmesini teklif etti. Buna Hişam razı olduysa da Halid kabul etmedi.
Fakat sonunda babalarının yüz dinar kıymetindeki kılıcı, zırhı ve miğferi karşılığında anlaştılar...
Esirlikten kurtardılar.
Ve Mekke'ye geldiler.
Fakat Velid, Mekke yolu üzerindeki Zü'l-Huleyfe'de onlardan ayrıldı. Resulullah’a geldi.
İmanla şereflendi...
Sahabilerden oldu.
Müslüman olduktan bir müddet sonra Mekke'ye kardeşlerinin yanına gitti.
Halid, onu gördü.
Hemen kendisine;
"Madem Müslüman olacaktın, kurtuluş fidyesi ödemeden olsaydın ya... Babamızdan kalan hatırayı elimizden çıkardın. Niçin böyle yaptın?" diye sordu.
Velid bin Velid;
"Kureyşlilerin, ‘esarete dayanamadı da Müslüman oldu’ diyeceklerinden korktum!" cevabını verdi.
Kardeşleri de onu bir yere hapsettiler.