Mahşer sıkıntısı!..

A -
A +

Mahşerin sıkıntısı artar. Dayanılmaz hâl alır. Halk Âdem Nebî'ye gidip; "Yâ Âdem! Sen Peygamberlerin ilkisin. Hâlimiz pek fenâdır. Ne olur, bize şefâat et ki, başlasın hesâbımız" derler. O şefâat etmez. Kendini geri çeker. "Siz Nûh Peygambere gidin!" buyurur. Halk Hazret-i Nuh'a varıp; "Yâ Nuh! Ne olur, bize şefâat et ki, Rabbimiz hesâbımıza baksın" derler. O da şefâat etmez. Kendini geri çeker. Ve ehl-i mahşere; "Siz İbrâhim Peygambere gidin!" der. Onlar İbrâhim Peygambere varıp; "Yâ İbrâhim! Sen Allahın dostu'sun. Ne olur bize şefâat et ki, hesâbımız başlasın" derler. O dahî çekinir. Ehl-i mahşere; "Siz Mûsâ Peygambere gidin!" der. Onlar Hazret-i Mûsâ'ya varıp; "Yâ Mûsâ! Sen kelîmullahsın. Bize şefâat et ki, Hak teâlâ hesâbımızı görsün" derler. O da yapmaz. Özür diler ve; "Siz Îsâ Nebî'ye gidin!" der. Hazret-i Îsâ'ya varıp yalvarırlar: O da kendini geri çeker ve; "Siz Hâtem-ül enbiyâ'ya gidin. ÇünkÜ O, Habîbullahtır ve Peygamberlerin en üstünüdür" der. Çok sevinirler. Ve ümitlenirler. O Resûle varıp; "Yâ Muhammed! Sen Allah'ın Habîbisin. Senden başka gidecek kimsemiz kalmadı. Ne olur, sen şefâat et ki, hesâbımız başlasın" derler. Server-i âlem (aleyhisselâm) Allah'ın izniyle şefâat eder. Mahşer ehlinin hesâbı başlar... > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com