Mesut olan pek azdır

A -
A +

Karaman'da medfun bulunan velîlerden Şeyh Alâeddîn Rûşenî hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, dünyâdaki bütün insanlar mesut olmak ister. Fakat mesut olan pek azdır, buyurdu. - Neden böyledir? dediler. - Çünkü saadetin ne olduğu bilinmiyor. Asıl iş, saadetin ne olduğunu bilmektedir. - Saadet nedir öyleyse efendim? - Saadet, yalnız dünyâ saadetinden ibâret değildir kardeşlerim. Aksine, asıl saadet "Âhiret saadeti"ni elde etmektir. - O nasıl elde edilir ki hocam? - Âhiret saadeti için, Allahü teâlânın emirlerine itâat etmek lâzımdır. Hem Allahü teâlânın emirleri arasında, öldükten sonra tekrar dirilmeye, yâni âhirete inanmak da vardır. - Yâni saadet iki başlı mıdır? - Evet. Biri âhiret saadeti, öteki dünyâ saadeti. Bu ikisinden hangisi daha önemlidir? dersek, bunu, akıl sâhibi insanlar kolaylıkla anlayabilir. Ve ekledi: - Aklımız ve iz'ânımız, "Âhiret hayatı"nın, "dünyâ hayatı" ile mukâyese edilemeyecek kadar önemli olduğunu gösteriyor bize. - Ama insanlar dünyâ için daha çok gayret gösteriyorlar hocam. - Evet doğru. Ama bunun âkıbetinin ne kadar acı ve korkunç olduğunu acabâ biliyorlar mı? İnanıyorlar mı? İnanmıyorlarsa, kurtuluş ümîdi yok demektir ve böylelerinin yeri sonsuz olarak Cehennemde yanmaktır. - Ya inanıyorlarsa hocam? - İnanıyorlarsa, o zaman Allahü teâlânın emirlerini yapmamak nasıl bir gaflet, ne derece bir dalâlettir? Cenâb-ı Hak, hepimize akıl ve insaf versin. Allah bizi seviyor mu? Bir gün de bazı dostları; - Efendim, Allahü teâlânın bir kulunu sevdiğinin alâmeti nedir? diye sordular bu zâta. Cevap olarak; - Bu, kendi kendisini sevip sevmemesine bağlıdır, buyurdu. Anlamadılar. - Nasıl yâni hocam? - Şöyle ki, bir insan Allahü teâlâyı ve Onun dostlarını seviyor, buna mukabil kendisini hiç sevmiyor, hatta kendinden tiksinip, nefret ediyorsa, bu hâl, Allahü teâlânın o kulu sevdiğinin işaretidir. ----------- E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com