Küfr-i hükmî -14- Bazı felsefeciler diyorlar ki: (Dünyada, Var olan şey yok olmaz, var olmaz yok olan da.) Onların bu sözleri, doğrudan çok uzaktır, Zîra bu söz, Allah'ın kudretini inkârdır. Çünki cenâb-ı Allah, dünya ve âhireti Sonsuz kudreti ile, hiç "Yok"tan halk eyledi. Yine "Yok" edecektir hepsini sonra tekrar, Ve kıyamet gününde, edecektir yine var. Bir lâhzada "Var" ve "Yok" olması da her şeyin, Hiç şaşılacak bir şey değildir Allah için. Çünki Onun kudret ve azameti sonsuzdur, Aksini söylemek ve inanmamak küfr olur. Dünya sıkıntısından kurtulup, rahat etmek, Kastıyla "İntihar"da, küfürden korkulur pek. Sonra insan, dünyadan ayrılmak ile hemen, Aslâ kurtulamaz ki sıkıntı ve kederden. Allahü teâlânın sevmediğini eğer, Kim sevmeğe kalkarsa, mâzallah küfre girer. Kabre secde ederek, hem saygı göstermek de, Ona tapınmak olup, küfür olur elbette. Allahü tealadan başka şeye bir insan, Yemin etse, bu yemin küfür olmaz her zaman. Yemin olunan şeye, eğer tâzim olursa, Yani Allah'a şerik ve ortak tutulursa, O zaman böyle yemin, gayet tehlikelidir, Yani bu, küfür olup, îmânı kaybettirir. Bâzısı, evliyânın mezarına gidiyor, (Yâ filân, Allah için bana şunu ver) diyor. Doğrudan o velînin söyliyerek adını, Ondan talep ediyor, derdinin dermanını. Halbuki "O velînin hürmetine" diyerek, Yalnız Hak teâlâdan istenir her bir dilek. (Yâ Rabbî, şu velînin hürmet ve hatırına, Bana şunu ver) diye, yalvarılır Allah'a. Yani bir evliyâyı vesile eyliyerek Onun hatırı için, câizdir dua etmek. Ancak o evliyânın, te'sir edeceğine, Her istenilen şeyi, hemen vereceğine, Gaybı bileceğine inanmak, çok kötüdür, Zira bu, o kişinin îmânını götürür. Yine Hak teâlânın "Velî"si olan kullar, İlmiyle âmil olan âlimlerdir ki onlar, Bunlardan ölü veya diri olan birine, Hakaret, o kimsenin zarar verir dînine. "İcmâ-ı ümmet"e de karşı gelse kim eğer O dahî bu hâliyle, maazallah küfre girer. Dört mezhep âlimleri, bunda edip ittifak, Şöyle bildirdiler ki; bu, küfürdür muhakkak.