Amasya evliyâsından Pîr İlyas Efendi, bir gün sevdiklerine; - Beş vakit namazı, kıymet vererek ve özenerek kılanlar, Cennete girer, buyurdu. Ve ekledi: - Hadîs-i şerîfte; (Allahü teâlâ, her gün beş vakit namaz kılmayı farz etti. Kıymet vererek ve şartlarına uyarak kılanları Cennete sokacağını söz verdi) buyuruldu. - Kılmayanın hâli nedir? dediler. - Çok tehlikelidir. - Nasıl yâni? - Şöyle ki, hadîs-i şerîfte; (Namaz kılmayanın, İslâmdan nasibi yoktur!) buyuruldu. Korktular. - Çok tehlikeli öyleyse. - Evet. Bir hadîs-i şerîfte de; (İnsan ile küfür arasındaki fark, namazı terk etmektir!) buyuruldu. Ve sordu onlara: - Bu, neye benzer biliyor musunuz? - Neye benzer hocam? - Diri insan ile ölü arasındaki fark, nefes alıp almamaktır, sözüne benziyor ki, büyüklerimiz; "Müslüman için namaz kılmak, nefes almak gibidir" buyurmuşlardır. Şimdi anladınız mı? - Anladık hocam. - Ne anladınız? - Yâni Müslüman, nefes aldığı müddetçe namazını kılacaktır. Ancak ölürse kılmaz. - Evet. Aynen öyle. Güzel huylu olmak Bir gün de Efendimizden bahsederken; - O, insanların "en güzel huylu"su idi, buyurdu. Ve ekledi: - Allahü teâlâ, Habîbine verdiği nîmetleri sayarken, kendisine güzel huylar verdiğini bildirirmiş ve; (Sen huluk-ı azîm üzeresin) buyurmuştur. Sordular: - Huluk-ı azîm ne demek efendim? - Huluk-ı azîm, Allahü teâlâ ile sır, gizli şeyleri bulunmak, insanlar ile de "güzel huylu" olmak demektir. Sordular yine: - Resûlullah Efendimizin ne kadar mûcizesi vardı hocam? - Bin adet. - En kıymetlisi neydi? - "Edebli" olması ve "güzel huyları" idi. -------- E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com