"Ne haber getirdin?"

A -
A +

(Dünden devam) Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i Ömer, Hazret-i Ali'yi mescit önünde görünce heyecanla yanına koşup "Ne haber getirdin?" diye sordular. O, çok sevinçliydi. Çok da heyecanlı. Onlara sevgiyle bakıp "Elhamdülillah, Peygamber aleyhisselam dileğimi kabul buyurdu" dedi. Bu habere onlar da çok sevinip, üçü birlikte mescide girdiler. *** Efendimiz de neşeliydi ve mübarek cemali güneş gibi parlıyordu. Hazret-i Bilal'e hitap edip "Muhacirîn ve Ensar'a söyle, burada toplansınlar!" diye emretti. Cümle Eshab geldiler. Mescitte toplandılar. Efendimiz minbere çıktı. Hamd ve sena eyledi. *** Sonra bütün sahabeye hitaben "Ey Müslümanlar! Biliniz ki kardeşim Cebrail bana haber verdi ki Hak teâlâ bütün melekleri Beyt-i mamura toplayıp 'Fatıma binti Muhammed'i, kulum Ali bin Ebi Talib'e verdim ve akd-i nikâh ettim' buyurdu. Bana da 'Bu nikâhı tazeleyin' diye emretti" buyurdu. *** Efendimiz böyle dedi. Ve İmam-ı Ali'ye buyurdu ki: "Kalk yâ Ali! Hutbe oku!" Ali (radıyallahü anh) kalktı. Efendimizin önüne geldi. Hak teâlâya hamd eyledi. Resule salevat getirdi. Ve eshaba hitaben "Biliniz ki Resulullah Efendimiz kızı Fatıma'yı bana tezvic etti/verdi. Onun mehri benim cübbemdir. Ben buna razı oldum. Sizler de şahit olun" dedi. Mehr, nikâh yapılırken erkeğin kadına vereceği bedeldir. (Devamı yarın) > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com