Resûlullah Efendimiz, bir gün evinin yanında otururken Osmân bin Maz'ûn oradan geçiyordu.
Efendimizi görüp tebessüm etti.
Efendimiz sordu:
"Biraz oturmaz mısın?"
“Peki yâ Resûlallah” dedi.
Ve gidip karşısına oturdu.
Resûlullah Efendimiz konuşurken bir ara mübârek gözlerini göğe dikti.
O esnâda Resûlullahın, Osmân bin Maz'ûn ile ilgisi kalmamıştı.
Bir müddet geçti.
O hâl devam etti.
Sonra mübârek gözünü gökten aşağı doğru indirdi.
Osmân bin Maz'ûn bu hâlin hikmetini Efendimizden sordu.
Efendimiz, ona sordu ki:
“Ne yaptığımı gördün mü?"
O da, “Gördüm” dedi.
Ve gördüklerini anlattı.
Efendimiz buyurdu ki:
"Sen otururken, bana Allahü teâlânın elçisi Cebrâil aleyhisselâm geldi.”
O, hayretle sordu:
"Allah’ın elçisi mi geldi?”
"Evet, O geldi."
“Peki, size ne söyledi?”
Efendimiz buyurdu ki:
"Cebrâil bana; (Muhakkak ki Allah, adâleti, ihsânı ve akrabâya vermeyi emrediyor. Zinâdan, fenâlıktan ve insanlara zulüm yapmaktan menediyor) âyetini indirdi."