Ni­yet hâ­lis o­lun­ca...

A -
A +

Be­hâ­ed­dîn-i Bu­hâ­rî kud­di­se sir­ruh haz­ret­le­ri, bir dos­tu­nun evin­de soh­bet edi­yor­du ki, bir ara; - Bir kim­se doğ­ru yo­lu bul­mak için hâ­li­sen yo­la çık­sa, Al­la­hü teâ­lâ onu mak­sa­dı­na ka­vuş­tu­rur, bu­yur­du. Ve ek­le­di: - Şu an­da bir ki­şi, Tir­miz'den yo­la çık­tı. Mak­sa­dı, "kâ­mil bir reh­ber" bul­mak­tır. O, bu yo­la hâ­lis ni­yet­le çık­tı­ğı için ya­kın za­man­da mak­sû­du­na ka­vu­şur el­bet­te. Ora­da­ki­ler, bu söz­den bir şey an­la­ma­dı­lar. Soh­bet de­vam edi­yor­du ki, ka­pı önün­de bir at­lı ge­lip âni­den dur­du. Ve şaş­kın bir va­zi­yet­te göz at­tı et­ra­fa. Bü­yük ve­lî onu gö­rüp; - Ara­dı­ğın bu­ra­da­dır, hay­di in de gel! di­ye ses­len­di. Bu se­si işi­tin­ce, in­di atın­dan. Hâ­ce haz­ret­le­ri, ka­pı­da kar­şı­la­dı bu ge­le­ni. Ve elin­den tu­ta­rak, il­ti­fat­la içe­ri alıp sor­du: - Yol­cu­luk ne ta­ra­fa? - Tir­miz'den ge­li­yo­rum efen­dim. Dün hâ­lis ni­yet­le yo­la çık­tım. Gâ­yem, "ger­çek bir reh­ber" bul­mak­tır. - Pe­ki bu­ra­da ni­çin dur­dun? - Bil­mi­yo­rum. Bu­ra­ya ka­dar ira­de­siz gel­dim zâ­ten. - Na­sıl ol­du, an­lat­sa­na. - Tir­miz'den yo­la çık­tım. Son­ra ser­best bı­rak­tım atı­mın diz­gi­ni­ni. At, ba­şı­nı gün­ba­tı­sı­na çe­vi­rip, sür'at­le "Bu­hâ­ra" câ­ni­bi­ne doğ­ru koş­tur­ma­ya baş­la­dı ve bu evin önü­ne ge­lin­ce dur­du bir­den. Ben şaş­kın şaş­kın et­ra­fı­ma ba­kı­nı­yor­ken; - Ara­dı­ğın bu­ra­da­dır, di­ye bir ses işit­tim. Ve si­zi gör­düm. Bü­yük ve­lî; - Ni­ye­tin hâ­lis­miş, bu­yur­du. De­mek ki bu­ra­day­mış se­nin hi­dâ­ye­tin. Ve şef­kat­le bir na­zar et­ti ona. Kal­bin­den, "dün­ya sev­gi­si" yok ol­du ta­mâ­men. Ara­dı­ğı "ger­çek reh­ber"i bul­muş­tu ki, dün­ya­da bun­dan bü­yük bir nî­met ola­maz. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com