Irak evliyâsından Nûreddîn Berifkânî hazretleri, bir gün başını eğmiş, yaşlı gözlerle ağlıyordu ki, yakınları Onu böyle görünce; - Niçin ağlıyorsunuz efendim? Bir derdiniz mi var? diye sordular. Başını kaldırdı mübarek. - Evet, derdim var, buyurdu. Hem de çok büyük. Merak ettiler. - Hayrola, nedir derdiniz? Söyleyin de bir çaresine bakalım. Derin bir Âah! çekip mırıldandı: - Kıyamet gününde günahkâr insanların hâli ne olur? Af edilmezlerse Cehennemde nasıl yanarlar? O ateşe nasıl dayanırlar? Hayretle sordular: - Derdiniz bu mu gerçekten? - Evet. Tek derdim bu. Bu derdi olanın, başka derdi olmaz ki zâten. Dert, âhiret derdidir. Yine bir Âaah! çekip; - "Âhiret derdi" olanın "dünyâ derdi" olmaz, buyurdu. Dünyâyı dert edineninse derdi büyük olur âhirette. > Arkadaş çok mühim Bir gün de; - Kardeşlerim, kendinize arkadaş seçerken çok dikkatli olun, buyurdu. Arkadaş çok mühimdir. Ve ekledi: - Hadîs-i şerîfte; "Kişinin dîni, arkadaşının dîni gibidir" buyuruluyor. Şöyle devam etti: - İnsanın kalbi, bulunduğu yere ve yanındakine çabuk meyleder. Bu sebeple çok dikkatli olun. - Neye dikkat edelim? dediler. - Kiminle oturup, kiminle konuştuğunuza bakın. Kiminle birliktesiniz? Arkadaşınız kim? Kimin sohbetini dinliyor, kimlerin kitabını okuyorsunuz? - Bunlar çok mu mühim hocam? - Elbette. Bütün bunlar, sizi ya "sonsuz saadet"e götürür âhirette, ya da "ebedî felaket"e. Ve ekledi: - Âhirette azablardan kurtulmanın bir tek çaresi vardır bugün, iki değil. Merak ettiler. - O nedir ki efendim? - Daima iyilerle beraber olmak. "İyiler"le beraber olan, "iyiler"den sayılır. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com