(Dünden devam) Hazret-i Ebû Bekr "radıyallahü anh"; "Ey mübârek kuş! Eğer bana söylemeye memûr oldun ise, söyle" buyurdu. Kuş dile geldi. Ve cevap verip; "Hak sübhânehu ve teâlâ beni yarattı. Yiyeceğimi ve içeceğimi iki kelime eyledi. Aç olduğum zaman birini söyler, doyarım. Susadığım zaman öbürünü söyler, kanarım" dedi. Sıddîk merak etti. Ve kuşa sordu: "O kelimeler nedir?" Kuşcağız; "Aç olduğumda sana buğz edenlere la'net eder, doyarım. Susayınca, sana muhabbet edenlere istigfâr eder, kanarım" dedi. Resûlullah bunu işitti. Ve ağladı. Ümmetinden bazılarının şekâyet edip, hazret-i Ebû Bekr'e "radıyallahü anh" buğz edeceklerine mahzûn oldu. VAHYİ İŞİTTİ Rivâyet olunur ki, hazret-i Resûl-i ekrem'in "sallallahü aleyhi ve sellem" amcası Ebû Tâlib hakkında bir âyet-i kerîme nâzil oldu. Meâli şöyledir: "Şübhesiz ki sen istediğin kimseyi hidâyete kavuşturamazsın. Ve lâkin Allahü teâlâ dilediğini hidâyete kavuşturur." Hazret-i Sıddîk oradaydı. Hazret-i Cebrâîl'den O da işitip, bir zaman, kendinden geçti. Sâlibî merhum; "Hazret-i Cebrâîl'den vahyi, Ebû Bekr-i Sıddîk'tan "radıyallahü anh" gayri kimse işitmedi" demiştir. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com