"Oğ­lu­nun göz­le­ri a­çı­la­cak!"

A -
A +

İmâm-ı Bu­hâ­rî rah­me­tul­la­hi aleyh, he­nüz kü­çük iken ba­ba­sı ve­fât et­ti. Tah­si­li­ni, an­ne­si al­dı üze­ri­ne. Ço­cuk­ken, göz­le­ri­ne bir has­ta­lık gel­miş ve bir müd­det son­ra gör­mez ol­muş­tu iki gö­zü de. Ka­dın­ca­ğız ge­ce gün­düz du­â edi­yor, şi­fâ ver­me­si için Al­la­hü te­âlâ­ya yal­va­rı­yor­du ki, İb­râ­him aley­his­se­lâ­mı gör­dü bir ge­ce rü­yâ­sın­da. Ve du­â is­te­di On­dan. İb­râ­him aley­his­se­lam; - Ey hâ­tun, üzül­me. Hak teâ­lâ oğ­lu­nun göz­le­ri­ni aça­cak, bu­yur­du. Uya­nıp, oğ­lu­nun ya­nı­na koş­tu he­men. İki gö­zü­nün de açıl­mış ol­du­ğu­nu gö­rüp şük­ret­ti Rab­bi­ne. Bu zat, on ya­şın­da baş­la­dı ha­dîs ez­ber­le­me­ye. Ama yaz­ma­ya lü­zum gör­mez­di. Zî­ra bir ha­dî­si bir de­fâ duy­sa, ez­ber­li­yor­du. On beş ya­şı­na gel­me­den, "Yet­miş bin" ha­dîs ez­ber­le­di. Hem de râ­vî­le­riy­le bir­lik­te. Hat­tâ bu râ­vî­le­rin ad­la­rı­nı, kün­ye­le­ri­ni, ah­lâ­kî ve hâ­fı­za du­rum­la­rı­nı, ne­re­de, ne za­man doğ­muş ve ne za­man, ne­re­de öl­müş ol­duk­la­rı­nı bir­lik­te bi­li­yor­du. Onal­tı ya­şın­da, bü­tün ha­dîs ki­tap­la­rı­nı ez­ber­le­miş­ti. Son­ra se­yâ­hat edip, ha­dîs râ­vî­le­riy­le gö­rüş­tü tek tek. Kırk ya­şı­na ka­dar, "bin" ha­dîs âli­miy­le gö­rü­şüp ko­nuş­tu. Böy­le­ce ha­dîs il­min­de "İmâm" un­va­nı­na ka­vuş­tu ki, bu, "Üç yüz bin"den faz­la ha­dîs-i şe­rîf ez­ber­le­miş ol­du­ğu­nu gös­te­ri­yor­du. Dok­san bin ki­şi ha­dîs al­mış­tı ken­di­sin­den. "Sa­hîh-i Bu­hâ­rî" ki­tâ­bı­nı on al­tı se­ne­de yaz­dı. Her bir ha­dîs-i şe­rî­fi yaz­ma­dan ön­ce gu­sül ab­des­ti alır, Bey­tul­lah'ta iki re­kât na­maz kı­lıp is­ti­hâ­re ya­par, "Sa­hih" ol­du­ğu­na tam ka­nâ­at eder­se, an­cak o za­man Bes­me­le oku­ya­rak ya­zar­dı o ha­dî­si ki­ta­bı­na. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com