İstanbul'da medfun bulunan Sümbül Sinân Efendi, bir gün; - Hepimize, her şeyden önce lâzım olan üç şey vardır ki, bunların birincisi, îtikadı, "Kitab"a ve "Sünnet"e uygun olarak düzeltmektir, buyurdu. Ve ekledi: - Yâni "Ehl-i sünnet âlimleri"nin, Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden anlayıp bildirdiklerine uygun îtikat etmek lâzımdır. Ve izah etti: - Her bid'at sâhibi, sapık fikirlerini Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden çıkardığını söylüyor ki, bu, çok yanlış ve haksızdır. Sordular: - İkinci mühim şey nedir efendim? - Dînimizin bildirdiği emir ve yasakları, yâni helâli, haramı, farzı ve vâcibi öğrenmektir. - Ya üçüncüsü hocam? - Üçüncüsü de, bütün işlerimizi, bunlara uygun yapmaktır ki, bunlar yapılmazsa, âhirette kurtuluş olamaz.. TASAVVUF NEDİR? Bir gün de; - Tasavvuf nedir? diye sordular bu zâta. Cevabında; - Tasavvuf, dünyânın "Fâni" olduğunu anlamaktır, buyurdu. Ve açıkladı: - Yâni bu dünyânın fâni olduğunu anlayan kimse, ona sarılmaz. Âhirette "hesaba çekileceği"ni bilir ve ona göre yaşar bu dünyâda. En azından günah işlemez. MÜSLÜMAN SABREDER Bir gün de; - Kardeşlerim, herkese iyilik etmeye mecbur değilsek de, kimseye de kötülük yapmaya hakkımız yoktur, buyurdu. Müslüman, hiç kimseye kötülük yapmaz. Sordular: - Kötülük edene de mi efendim? - Evet. Sabreder, hattâ tatlı dille nasîhat eder ona da. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com