Onu çekemiyordu ama...

A -
A +

Ahmed Şemseddin Marmaravî "rahmetullahi aleyh" hazretleri, Manisa'nın Saruhan Mahallesi, Yiğitbaş Sokaktaki câminin bahçesinde yatıyor. Şöhreti ülke sınırlarını aşmış, Mısır'a ulaşmıştı hattâ. Şöyle ki; Arab Molla adında, ilmiyle mağrur bir kimse vardı Mısır'da. Ancak bu büyük velînin îtibarını çekemiyordu. Onu imtihan etmek üzere çıkıp geldi Manisa'ya. Gurur ve kibir içinde girdi dergâha. Akşamdan çeşitli mevzûlarda "on sual" hazırlamıştı. Onları sorup, aklı sıra mahcup edecekti bu "Allah dostu"nu. İçeri girip oturdu bir kenara. Ve sohbeti dinlemeye başladı. Fakat o da ne? Dinledikçe yumuşadı kalbi. Kırıldı gururu. Ona karşı fikri değişti yavaş yavaş. Ve kalbindeki "Haset" duygusu, "Muhabbet"e dönüştü az sonra. Çünkü büyük velî, sohbetin akışı içinde, bütün suallerini cevaplandırmıştı. Hem de en mükemmel şekilde. Hayran bir talebesi olarak ayrıldı huzurundan. SON NEFES NE ZAMAN? Bir gün de gençten biri gelip, duâ istedi bu zattan. Mübarek zat sordu: - Nasıl duâ istiyorsun evladım? - Son nefeste "Allah" diyebilmem için. - Peki, son nefes ne zaman, belli mi? - Hayır efendim, belli değil . - Yâni biraz sonra gelebilir mi? - Evet efendim, hiç belli olmaz. - Öyleyse ne duruyorsun. Şimdiden desene. - Ne diyeyim efendim? - "Allah" de. Ağzını alıştır. Şimdiden demezsen, son nefeste hiç söyleyemezsin evladım. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com