Elli altmış yaşlarında bir Müslüman, bir gün çeşme başında abdest alıyordu ki, hazret-i Hasan ve hazret-i Hüseyin, onu görüp çok üzüldüler. Çünkü doğru almıyordu abdestini. Ona, doğru abdest almayı öğretmek istediler, ama nasıl olacaktı bu? Koca adama; "Sen yanlış abdest alıyorsun!" diyemezlerdi. Düşünüp bir yol buldular. Ve edeble yaklaştılar yanına: - Selâmün aleyküm amca! - Aleyküm selâm çocuklar! Hazret-i Hasan başladı söze: - Amcacığım, biz iki kardeşiz. Aramızda; "Ben daha doğru abdest alıyorum" diye bahse girdik. Adam merakla dinliyordu: - Evet evlâdım? - Şimdi bizim bir hakeme ihtiyacımız var. Siz yaşlı ve tecrübelisiniz. Bize, bu konuda hakem olur musunuz? Adamcağız sevmişti bu iki kardeşi: - Olurum tabii. - Sağolun amca. Şimdi izninizle biz birer abdest alalım. Kararı siz verin. Bakalım hangimiz bahsi kazanacak? - Peki, haydi bakalım. Önce Hazret-i Hasan, farzına, sünnetine ve bütün edeblerine riâyet ederek mükemmel bir abdest aldı ve döndü kardeşine. - Haydi Hüseyin, sıra sende! Hazret-i Hüseyin de mükemmel bir abdest aldı. Yaşlı adam onları dikkatle tâkib etmiş, işin hakîkatine vâkıf olmuştu. Hazret-i Hüseyin abdestini bitirince döndü yaşlı adama: - Amca, hangimiz kazandık? Adam çok duygulanmıştı: - İkiniz de kazandınız çocuklar. Ben kaybettim. Anlamamış gibi göründüler. - Ne!.. Nasıl yâni? - Evlatlarım! İkiniz de çok doğru ve mükemmel abdest aldınız. Ve bana da öğrettiniz. Size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. - Estağfirullah amca. - Evet evet. Ben, bu yaşıma kadar hep noksan abdest almışım. Bütün edeblerine riâyet etmemişim. Şimdi sizden öğrendim. Allah sizden râzı olsun. - Sizden de amca. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com