"Orhan Gâzi", Dünyâ'ya geldiği vakitlerde, Göçtü Ertuğrul Gâzi dünyâdan âhirete. Henüz vefât etmeden, Kayı boy beyliğine, Oğlu "Osmân Gâzi"yi vekil yaptı yerine. Onun vefâtı ile, hem Osmân Gâzi dahî, Bey seçilip, aldı tam eline idâreyi. Vaktâ ki Osmân Gâzi Kayılara "Bey" oldu, Bizans tekfurlarıyla iyi geçiniyordu. Bunların arasında, hepsinden daha fazla, İyi anlaşıyordu Bilecik tekfuruyla. O zamanlar bu boyda, gelenek mûcibince, Yaylağa çıkılırdı yaz ayları gelince. Hem ağır eşyaları Bilecik tekfuruna, Bırakıp, hediyeler veriliyordu ona. Emânetin teslimi, alınması hem geri, Kadınlar tarafından yapılırdı ekserî. İnegöl tekfuruysa, hiç rahat durmuyordu. Yollarını kesiyor, çok zarar veriyordu. O zaman Osmân Gâzi, kumandanları ile, Konuşup, karar verdi "İnegöl'ün fethi"ne. Akçakoca, Konur Alp, Aykut ve Turgut Alpler, Pazarköy'de, küffârla muhârebe ettiler. Bu gazâda, "Bay Koca" vefât etti şehîden. Lâkin Kolca kalesi fethedildi peşinden. Dört yıl sonra, bir daha muhârebe yaptılar. Yine bu savaşta da mağlub oldu tekfurlar. Hattâ Osmân Gâzi'nin kardeşi "Sarı Batı", Yine şehid olarak vukû buldu vefâtı. İşbu başarısını yine Osmân Gâzi'nin, Takdîr etti Selçuklu Sultân'ı "Gıyâseddîn". Ve buna bir karşılık, mükâfât olsun diye, "Söğüt"ü, yurt olarak verdi Osmân Gâzi'ye. Osmân Gâzi bir baskın yaparak yine ânî, İnegöl tekfuruyla öldürdü çok erini. İnegöl tekfurunun böyle öldürülmesi, Ve Osmânlı yurdunun gitgide büyümesi, Anadolu Selçuklu Sultânı tarafından, Yine takdîr edilip, çıkarıldı bir fermân. Söğüt'e ilâveten "Eskişehir" de yine, Verildi yurt olarak Osmânlı beyliğine. Sultân, vergiden dahî muaf tuttu onları. Beylik alâmetleri gönderdi ayrı ayrı. Bir "alem", "tuğ ve kılıç", gümüş takımlı bir "at", Gönderildi fermânla Osmânlı'ya mükâfât. Selçuklu Sultânı'nın fermânı okununca, Hız verdi Osmân Gâzi gazâya yıl boyunca. "Karacahisar"a da düzenleyip bir sefer, O dahî fethedilip, alındı ganîmetler.