"Öyle bir beldeye yerleş ki..."

A -
A +
Ali Semerkandi hazretleri (rahmetullahi aleyh), İsfehan'da dünyaya gelir. Ankara'nın Çamlıdere beldesinde yaşar.
Hem âlimdir, hem evliya...
Soyu da mübarektir...
Zira Hazret-i Ömer'e dayanır.
Kudüs, Mekke, Medine, Semerkand, Şam ve Irak gibi yerleri dolaşır...
Halka emr-i maruf yapar.
Oralara İslâmiyeti yayar.
En son Çamlıdere'ye varır.
Mübarek kabri buradadır...
Vefat ettiğinde yüz otuz yaşlarındadır.
Bu büyük zat, Mescid-i Haram'da nice yıllar imamlık yapar.
Sonra manevi bir işaretle Medine'ye hicret eder ve Resulullah'ın Ravdasında yedi yıl türbedarlık yapar...
Hizmetle şereflenir.
Bir gece Hazret-i Fatıma (radıyallahü anhâ), rüyasına girip "Hemen Resulullah'ın huzuruna koş... Zira seni manevi evlâtlığa alacak" buyurur.
Bu emirle koşar Ravda'ya.
İki diz üzerine oturur.
Heyecanla bekler.
İçi içine sığmaz...
Bir sevinç, bir heyecan sarmıştır içini...
Biraz sonra Resulullah efendimizin mübarek sesini işitir:
Efendimiz, ona;
"Yâ Ali! Seni manevi evlâtlığa kabul ettim... Öyle bir beldeye yerleş ki ahalisi fakir olsun... Fakirlik sebebiyle bana gelemeyenler sana gelsinler... Sana olan ziyareti, bana yapılmış kabul ederim" buyurur.