"Peki şahidiniz var mı?"

A -
A +

Bir gün, Resulullah Efendimiz aleyhissalatü vesselâm bir yerde duruyorlardı ki, yanlarına develi bir köylü geldi. Ardından kalabalık bir grup sökün etti. Ve o köylüyü göstererek; - Yâ Resulallah! Bu adam hırsız. Bizim devemizi çalmış. Lütfen ondan al, bize ver devemizi, dediler. Efendimiz sordu: - Peki şahidiniz var mı? - Var tabii, deyip, birilerini gösterdiler. Resulullah Efendimiz tam onları dinleyecekti ki, o köylünün hali dikkatini çekti. Zira bir şeyler mırıldanıyordu kendi kendine. Ona doğru bakarak; - Bu kimseler, senin için hırsız diyorlar. Doğruysa develerini geri ver. Yoksa kendini müdafaa et! buyurdular. Adam fevkalade sakin ve rahattı. "Ne diyeyim?" gibilerden omuzlarını kaldırdı. O sırada deve konuşmaya başlayıp; - Yâ Resulallah! izin verirseniz ben söyleyeyim, dedi. - Peki konuş! buyurdular. Deve, o köylüye doğru bakarak; - Ben bu zatın yanında dünyaya geldim. Bugüne kadar da hep bunun yanındaydım. Beni büyüten, yemimi veren budur. Öbürleri iftira ediyorlar, dedi. O kimseler mahcup oldu. Başlarını öne eğdiler. Efendimiz o köylüye dönüp; - Sen haklı çıktın, buyurdular. Ardından sordular: - Az önce neler mırıldanıyordun? - Dua ediyordum yâ Resulallah. - Nasıl dua ediyordun? - Yâ Resulallah! Bir iftira ile karşı karşıyaydım. İçimden; "Yâ Rabbî! Suçsuz olduğumu yalnız sen biliyorsun Habibin hürmetine bana yardım et" diyordum. Efendimiz öbürlerine dönüp; - Haydi gidiniz, dâvânız boş çıktı! buyurdular. İftiracılar, perişan vaziyette terk ettiler orayı. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com