Pişmanlık tövbenin parçasıdır

A -
A +

Türkistan evliyâsından Sûfî Allahyâr hazretleri, bir gün sevdiği bir gence; - Günah işleyince üzülmek ve pişman olmak lâzımdır ve bu pişmanlık büyük nîmettir, buyurdu. Ve ekledi: - Günah işledikten sonra pişman olunmazsa ve hele günah işlemek tatlı gelirse, o zaman "felâket" olur. İnsanı küfre sürükler Delikanlı korktu: - Felaket mi olur efendim? - Evet. Günah tatlı gelirse devamlı işler. Küçük günaha ısrar etmek, "büyük günah" olur. Büyük günaha ısrâr etmek ise, insanı "küfr"e götürür. Sordu yine: - Ya tövbe ederse efendim? - Tövbe ederse, affolur. Ama bir şartla. - O nedir hocam? - Samimiyettir. Yâni günahına gerçekten pişman olmak ve bir daha yapmamaya karar vermektir. İki şey mühimdir Bir gün de sohbetinde; - İki şey çok mühimdir, buyurdu. Sordular: - Onlar nedir efendim? - Okumak ve okutmaktır. Anlamadılar: - Bunlardan maksat nedir hocam? - Okumaktan maksat, İslâmiyeti "Öğrenmek", okutmaktan maksat da öğrendiğini başkalarına "Öğretmek"tir. İhlâsın artması için Bir gün de gencin biri; - Efendim, ihlâsımın artmasını istiyorum, ne yapayım? diye sordu bu zata. Cevabında; - Öyleyse evliyâ zatların hayatlarını oku, buyurdu. - O zaman ihlâsım artar mı efendim? - Evet. - Hikmeti ne hocam? - Çünkü onların kalbleri nurludur. Hayat hikâyeleri okunursa, sevgileri kalbe dolar. Onları sevince de kalb nurlanır, temizlenir. İhlâs hâsıl olur böylece. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com