Cahiliyet devrinde Arabistan'da "vahşi bir âdet" vardı ki doğan kız çocuklarını diri diri kuma gömerlerdi... Bir karı koca vardı. Bunların bir kızı oldu. Aynı şeyi onlar da bu bebeğe yapmışlardı. Ama ikisi de îman edince o yaptıklarını hatırlayıp gözyaşı dökerlerdi! Efendimiz bunu işitti. O ikisinin yanına gitti. Onları sevindirecekti. *** Onlarla birlikte o bebeğin gömüldüğü yere gittiler. Efendimiz kızın ismini öğrendi. Ve ona ismiyle seslendi: "Ey filan kızı filane!" Cevap hemen geldi: "Lebbeyk yâ Resulallah!" "Ey kızım! Annen baban senin için gözyaşı döküyorlar. İster misin ki dua edeyim, dirilip annene babana kavuşasın?". *** Cevap tez geldi. Ama menfi idi. Kızcağız "İstemem yâ Resulallah! Burada çok rahatım. İyi ki dünyadan kurtulmuşum. Ben Rabbimi, onlardan daha merhametli buldum" diyordu. Onlar bunu duydular. Sevince garkoldular! *** Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün Sebir dağı'na çıkmıştı. Dağdan bir ses geldi. Kulak verip dinledi. "Ey Allah'ın Resûl'ü!" diyordu. Etrafına bakındı. Kimsecikler yoktu. Ses dağdan geliyordu. Ve "Yâ Muhammed! Lütfen inin üzerimden. Zira burada müşrikler size bir zarar verirlerse Rabbim beni azarlar" diyordu. >> www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com