Resûlullah, mütevâzı idi

A -
A +

Hindistan Evliyâsından Bâbâ Hasan Ebdâlî hazretleri, bir gün bâzı gençlere Peygamber Efendimiz'den bahsederken; - Allahın Sevgilisi gâyet edebli ve mütevâzı idi, buyurdu. Herhangi müslümanla müsafaha ettiğinde, o kişi elini çekmedikçe mübarek elini ondan ayırmaz, o yüzünü çevirmedikçe, mübarek yüzünü ondan çevirmezdi. Bir kimsenin yanında oturacak olsa, iki diz üzerine otururdu. Şöyle devam etti: - Fahr-i kâinat Efendimiz sabah namazını mescitte kıldırıp dışarı çıktığında, Medîne çocukları başına üşüşür, su dolu kaplarını önüne uzatarak, mübarek parmağını o sulara daldırmasını isterlerdi. Kış ve soğuk olsa da onları kırmaz, isteklerini yerine getirirdi. Küçük bir kız çocuğu, mübarek elinden tutup bir iş için götürmek isteseydi, onunla gider, müşkilini hallederdi. CAHİL KÖYLÜNÜN YAPTIĞI Bir gün Enes bin Mâlik ile bir yere gidiyorlardı. Üzerinde Yemen kumaşından bir paltosu vardı. Arkadan câhil bir köylü geldi ve mübarek yakasından tutup kuvvetlice çekti. Öyle ki, paltonun yakası çizip, iz yaptı mübarek boynunda. Gençler sordu: - Peki Efendimiz, bu kaba hareketinden dolayı kızmadı mı ona? - Hayır, azarlamadı bile. Sadece tebessüm edip, bir şeyler verilmesini emretti, o kadar. İşte şefkat bu, merhamet budur. Ve ekledi: - Uhud cengi'nde, kâfirler öldürmek maksadıyla vurup, bir dişini kırdılar da, O yine onlar için "Yâ Rabbî! bilmiyorlar, bilseler yapmazlar. Sen onları affeyle!" diye dua etti. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com