"Resûlullahı merak ediyordum"

A -
A +

Sevgili Peygamberimiz aleyhisselâm, düşmana karşı gâyet cesaretliydi. Hazret-i Alî "radıyallahü anh" anlatıyor: "Bedir Harbi"nde üç yüz sekiz kişiydik. İçimizde en cesurumuz Resûlullah Efendimiz olup, müşriklere en yakın O dururdu. Biz sıkıştığımızda, Ona sığınırdık. "Uhud"da da öyle olmuştu. Bir ara karıştı ortalık. Mücahidler dağıldılar. Ben de düşman askerlerinin arasında kaldım. Etrafımda tek Müslüman yoktu. Bir yandan çarpışırken, bir yandan da Resûlullah'ı merak ediyordum. Gerilerde olamazdı. Çünkü O, düşman karşısında bir adım bile gerilemezdi. Kendi kendime; "Herhalde bizim günahımızdan, Hak teâlâ Onu semâya kaldırdı" diye düşündüm ve "Öyleyse bir an evvel şehit olup, Ona kavuşmalıyım" dedim. Düşmanı kıra kıra ilerlerken, Resûlullahı fark ettim. Benden daha ileride, tek başına çarpışıyordu düşmanla. Koşup, siper oldum kendisine. "Huneyn Günü" de bir ara karıştı ortalık. Gâziler şuursuzca dağıldılar. Resûlullah yalnız kaldı. Buna rağmen atını mahmuzlayıp hücuma geçtiler. Hem de binlerce düşmana karşı. Ve tek başlarına. Üzerlerine binlerce ok yağarken atıldılar ileriye. Hazret-i Abbâs ile hazret-i Ebû Bekir, yüz kadar gâzi ile bu manzarayı görüp, süratle at koşturdular arkasından. Ve yetişip, etrafında halka oluşturdular. Biri dizginini tuttu. Diğeri üzengisini. Böylece hızını keserek, Onu düşman içine yalnız bırakmadılar... > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com