Peygamber-i zîşân'ın her duâsı kabul olurdu. Binlerce misalden biri şöyle: Abdullah bin Abbâs için; - Yâ Rabbî! Abdullah'ı dinde âlim yap. Kur'ân-ı kerîmin sırrına vâkıf eyle! diye dua etmişlerdi. Hazret-i Abdullah, bu duâ bereketiyle din ilimlerinde mütehassıs oldu. Hele "Tefsir" ve "Hadîs"te bir tekiydi zamanının. Sahâbe ve tâbiîn, sıkışınca ona müracaat ederlerdi önce. OKU HİÇ ŞAŞMAZDI!.. Sa'd bin ebî Vakkâs da keskin nişancıydı. Oku hiç şaşmazdı. Zira Resûlullah Efendimiz; - Yâ Rabbî! Sa'dın okunu hedefinden saptırma! buyurmuşlardı Onun için. Bu dua bereketiyle attığını vuruyordu artık. Uhud'da, her oku çekişte; - Bu, senin okun yâ Rabbî! Senin düşmanlarına atıyorum. Sen isabet ettir! derdi. O gün, her fırlattığı ok, bir kâfiri Cehenneme göndermişti. "PÜSKÜRT ŞUNLARI!.." Yine Uhud'da, kâfirler birleşip, o Servere hücum ettiler. Efendimiz, hazret-i Sa'da; - Yâ Sa'd! Ok atıp püskürt şunları! diye seslendiler. O an, "tek ok" vardı sadağında. Bu emirle fırlattı onu. Netîce, tam isabet. Gırtlağından vurmuştu kâfiri. Elini, sadağına götürdü. Yok iken, "bir ok" daha geldi eline. Attığı ok geri gelmişti. Yayını gerip, fırlattı aynı oku. Bir müşrik daha temizlendi. Elini, sadağına götürdü, "bir ok" daha geldi eline. Baktı, aynı oktu. Hiç şaşırmadı. Yayını gerip fırlattı. Bir kâfir daha yere serilirken, "aynı ok", yine gelip girmişti sadağına. Velhâsıl o "tek ok"la, yüzlerce kâfir öldürmüştü o gün. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com