Resulullah'ın şefkati

A -
A +

Peygamber Efendimiz insanlara olduğu gibi her can taşıyan mahluka da acır, şefkat ederdi. Hayvanlara eliyle su kabını tutar içip doymasını beklerdi. Bindiği at koşup da terlese yüzünü mübarek eliyle silerdi. Hem mütevazıydı. Hem de heybetliydi. *** Bir gün huzuruna bir kimse geldi. Bir derdini arz edecekti. Ancak mübarek yüzüne bakınca heybetinden terlemeye başladı. Zira korkuya kapılmıştı. Efendimiz bunu sezdiler. *** Ve o kimseye dönüp "Sıkılma! Ben hükümdar değilim. Ben, kurumuş et yiyen bir kadının oğluyum. Herkes gibi yer içer, yorulur otururum" buyurdu. Adam bunları işitti. O korkusu da gitti. Ve derdini açabildi. *** Efendimiz, ekseri mahzun idi. Sebebini sorduklarında "Benim gördüğümü siz görseydiniz, az güler çok ağlardınız" buyururdu. O, Hak teâlânın sevgilisiydi. Ona, "İste vereyim" dedi. O, dünya serveti istemedi. *** Peygamber Efendimiz, Allahü teâlânın Habibi olduğu hâlde Allah'tan en fazla korkan da yine O idi. Bir gün evden çıktı. Ve mescide geldi. Eshabına döndü. Ve "Allahü teâlâdan en çok korkanınız benim" buyurdu. *** Bu korku iledir ki namaza durunca göğsünün hırıltısı işitilir; su fokurdar gibi sesler duyulurdu. Hazret-i Aişe, bu sesi daima işittiğini haber vermiştir. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com