Miktad bin Esved (radıyallahü anh), çok sâde bir hayat yaşar, herkes ona imrenirdi.
Kimseyi incitmezdi.
Herkese iyiliği emrederdi.
Resûlullah’ın sünnetinden ayrılmaz, kimin bir derdi olsa, ona sorardı...
● ● ●
Bir gün, geldi ve;
"Yâ Resûlallah! Kâfirlerden biri bana hücum edip kolumu kesse, sonra da Kelime-i şehâdet getirip Müslüman olsa, onu öldürebilir miyim?" diye sordu.
Efendimiz cevâben;
"Hayır, öldürme!" buyurdu.
Hazret-i Miktad tekrar;
"Fakat o adam, benim kolumu kesmiş, sonra Kelime-i şehâdet getirmişti. Böyle olduğu hâlde onu öldürmeyeyim mi?" diye sordu.
Resûlullah yine;
"Onu öldürme! Onu, Kelime-i şehâdet getirip Müslüman olduktan sonra öldürecek olursan, onun şehâdetten evvelki hâline dönersin. O da senin öldürmeden evvelki hâline döner" buyurdu.
● ● ●
Bir gün de bâzı sevdikleri;
“Efendim helâl ve haram ne demektir?” diye sordular.
Cevâben;
“Her şeyi, Allahü teâlâ yaratmıştır. Her şeyin sâhibi ve mâliki Odur. Kullanmamız için izin verdiği şeylere, (Helâl), izin vermediği şeye de (Haram) denir” buyurdu.