Sertçe baktı ona!..

A -
A +

Bir gün, Mazhar-ı Can-ı Canan hazretleri "rahime-hullahü teâlâ" talebeyle sohbet ediyordu ki, bir ihtiyar geldi huzuruna. Ancak inanmıyordu büyüklüğüne. Talebesi arasında iken; - Bu hocanın halleri rahmani mi, yoksa şeytani midir? deyiverdi. Bu sözler talebeyi çok üzdü haliyle. Büyük veli de müteessir olmuştu. Hiddetle dönüp, "sert bir nazar" etti ona. O anda yere yıkılıp, çırpınmaya başladı yaşlı adam. Anlamıştı sert kayaya çarptığını. - Ne olur, Allah için affet! diyordu yerde çırpınırken. Merhamet etti yine. Elini uzatıp, kaldırdı onu yerden. Hiçbir şey olmamıştı sanki. Ellerine kapanıp, talebesi olmakla şereflendi. NİÇİN SUSTUNUZ? Bir gün de şunu anlattı sevdiklerine: Resulullah Efendimiz "aleyhissalâtü vesselâm" bir gün bir kabileye vardı. Yahudiler toplanmış, Tevrat okuyorlardı. Resulullah gelince, okumayı kestiler. Efendimiz aleyhisselam sordu: - Niçin sustunuz? Kimseden ses çıkmıyordu. Nur yüzlü bir ihtiyar ayağa kalktı. - Ben söyleyeyim mi? O ihtiyara döndüler: - Peki söyle bakalım! - Tevrat'ta, ahir zaman Peygamberinin üstün vasıflarını okuyorlardı. Siz gelince sustular. Sevgili Peygamberimiz "aleyhissalâtü vesselâm"; - Pekâlâ, kaldıkları yerden sen oku! buyurdu. İhtiyar okumaya başladı. Ancak okurken, göz altından Resulullah Efendimizi süzüyordu gizlice. O sayfayı bitirince dayanamadı artık. Efendimize sevgi ve saygıyla bakıp; - Vallahi o zat sensin! deyiverdi. Sonra şehadeti okuyup teslim etti ruhunu. Ne güzel son! www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com