Seyfeddin-i Halvetî "rahmetullahi aleyh"

A -
A +

Bu zat bir sohbetinde buyurdu ki: (Ey insan, İki şeyi unutup, hatırlama hiçbir an. Allah için yaptığın "İyi amelleri"ni, Gayrinin sana olan "Kırıcı halleri"ni. Zîra sen bir iyilik yapmışsan, o bitmiştir, Yâni onun sevabı, defterine geçmiştir. Lâkin başkalarına onu her söyledikçe, Kazandığın o sevap, hep azalır gittikçe. İki şey de vardır ki, uygun olmaz unutmak, Bunlardan biri "Ölüm", biri de "Cenab-ı Hak". Nasıl unutulur ki bu ölüm, yâni bu mevt, Hepimizin başına gelecektir âkıbet. Mü'min sever "Ölüm"ü, ve onu hiç unutmaz, Zira ölüm olmadan, Rabbine kavuşamaz. Kim "Ölüm"ü yirmi kez düşünürse bir günde, Yatakta ölse dahî, "Şehit"tir öldüğünde. Nasıl unuturuz ki hem dahî "Rabbimiz"i, Yaratan ve hayatta durduran Odur bizi. Biz Onun kudretiyle ayakta duruyoruz, Kudretini az çekse, bir anda "Yok" oluruz.) Bir gün de buyurdu ki: (Elbette "Ölüm" vardır, Ölüm, rûhun bedenden ayrılıp çıkmasıdır. Öyle şiddetlidir ki "Cehennem" acısı hem, "Hiç"tir onun yanında dünyadaki her elem. Sanki onun içinde bir "Dikenli çalı" var, Onu tutup, ağzından kuvvetle çekiyorlar. Dikenlerin herbiri, takılmış etrafına, O yerleri yırtarak çok elem verir ona. İşte bu çalıdaki "Dikenler", sanki aynen, Bir "Dünya bağlılığı, sevgisi"dir esasen. Para pul, mevkî makam, nâm ve şöhret, sîm-ü zer, Dünya için olursa, "Diken"dir hepsi birer. Bunlar, hâlis niyetle, yâni sırf Allah için, Talep edilirlerse, olmazlar fena, çirkin. Ve lâkin istenirse nefse tâbi olarak, Bu takdirde "Günah" ve zararlıdır muhakkak. İşte bu bağlantılar, "Diken" olup hep birer, Rûhunun çıkmasına mâni oluverirler. Ne kadar çok olursa, onun böyle "Diken"i, Rûhu da, o nisbette zor terk eder bedeni. Dünya bağlılıkları azaldığı nisbette, Az olur "Can acısı", kolay olur mevti de. Bu türlü bağlılıklar, çok azaldığı zaman, Olur rûhun çıkması, gâyet kolay ve âsan.)