Şeyh Bedreddin isyanı

A -
A +

"Çelebi Sultân Mehmet", bütün Anadolu'da, Birlik berâberliği sağlarken, bu arada, Hıristiyanlarla da düşmanlıktan ziyâde, Dostluk politikası güderdi fevkalâde. Lâkin Eflak Prensi, haddini bilmeyerek, Üç yıldır, vergisini vermiyordu bilerek. "Çelebi Sultân Mehmet", Çandarlı ve Karaman, Beylerinden, bu babta bir yardım alaraktan. Girdi, Tuna'yı geçip, "Romanya" toprağına. Uğrattı bu Prensi çok büyük bir bozguna. Velhâsıl bildirerek haddini ona önce, Tekrardan Osmânlı'ya tâbi kıldı böylece. Peşinden "Erdel"e de bir akın düzenleyip, Korku saldı küffârın toprağını çiğneyip. Böylece Osmânlılar, bütün bir Balkanlar'da, Nüfûzunu zirveye çıkarttı bu arada. Lâkin Anadolu'da çok kuvvetlenmiş olan, "İsfendiyar" adlı bir Bey vardı ki o zaman, Onunla mücâdele îcâb etti bu sıra. Eyledi bu sebeple "Sinob"u muhâsara. İsfendiyar Bey dahî pek çâresiz kalarak, Osmânlı'nın gücünü tanıdı tam olarak. Ve verdi "Kastamonu, Çankırı" ve "Kalecik", Verdi hem "Tosya"yı da Sultân'a hemencecik. Osmânlılarda idi "Samsun" daha evvelden. Onu da fethetmeyi düşünüyordu hemen. Muhâsara eyleyip "Samsun"u da derakap. Kattı topraklarına onu da etmeden harp. En mühim hâdisesi lâkin onun devrinin, İsyan çıkarmasıydı "Şeyh Mahmud Bedreddîn"in. Bu adam, Edirne'de kadıaskerdi önce. Lâkin "Çelebi Mehmet" tahta cülûs edince, Bin akçe aylık ile İznik'e göndererek, Mecbûri ikâmete eylemişti onu terk. Ve lâkin bu fitneci, boş durmayıp, mutlaka, Bölücü telkinlerde bulunuyordu halka. Şî'î vatandaşlara yapardı çok telkînât. Zehirli fikirlerle ederdi halkı ifsat. Hac bahânesi ile çıktı bir gün İznik'ten. Ve "Eflak Prensi"yle görüşerek gizliden, Orada, şîîlerin tek be tek evlerini, Gezip, yaydı "Bâtınî" sapık fikirlerini. Harama helâl diyor, helâle ise haram. Her bir sözü, islâma zıt ve muhâlifti tam. Netîcede ilk isyân başgösterdi bir yerde. Giderek yaygınlaştı başka şehirlerde de. Sonunda bu fitneci, birden yakalanarak, Verildi cezâsı da "Serez"de asılarak.