Sırpsındığı Zaferi Murat Hüdâvendigâr "rahmetullahi aleyh"

A -
A +

Osmânlı devletinde, Haçlılar bir ittifak, Yapınca, "Sultân Murat" bunu haber alarak, Alınacak lüzumlu tedbîrler meyanında, "Yeniçeri ocağı" kurdu tam zamanında. Savaşlarda alınan gayri müslim çocuklar, Türk-islâm ahlâkıyla yetiştiriliyorlar, Ve alınıyorlardı bu ocağa nihâyet. Bu ocak, uzun yıllar orduya etti hizmet. Sultân Murat devrinde, bir yer fethedilince, Araştırılıyordu halkın hâli hemence. Aç ve açıkta olan insanlar varsa eğer, Râhatlatılıyordu acele o kimseler. Müslim ve gayri müslim, hiç fark gözetmeksizin, Sıkıntısı ne ise, bitiyordu hepsinin. Osmânlı'nın bu güzel meziyyet ve ahlâkı, Hayran bırakıyordu kendisine bu halkı. Hıristiyan teba da memnundu Osmânlı'dan. Hattâ çoğu, bu yüzden oluyordu müslüman. Osmânlı aleyhine kurulan o ittifak, İşte bu yüzdendir ki, olamadı muvaffak. Bu hâli müşâhede edince müttefikler, Osmânlı'yla anlaşma cihetine gittiler. "Filibe"nin fethiyle dönüldü yine başa. Avrupa devletleri kapıldı bir telâşa. Dediler: (Durdurmazsak bu ilerleyişini, Osmânlı, bitirecek hepimizin işini.) Ve bir haçlı ordusu, âcil tertib ettiler. Osmânlı hudûduna saldırıya geçtiler. Edirne Beylerbeyi Lala Şâhin Paşa da, Haber alıp bildirdi bu işi Pâdişaha. Sonra onbin kişilik bir ordu hazır edip, Gönderdi "Hacı İlbey" kumandasına verip. Düşman, Meriç'i geçip, gördüler ki hayretle, Pek karşılaşmıyorlar hiçbir mukavemetle. "Osmânlı bizden korktu" zannına kapıldılar. Bu sevinçle, çılgınca eğlenceye daldılar. Ve lâkin Hacı İlbey, vâkıftı hallerine. Bilerek göz yumardı işbu gafletlerine. Bekledi, sarhoş olup, sızmalarını hemen. Ve bir "gece baskını" düzenledi âniden. Neye uğradığını anlamıyan Haçlılar, Can derdiyle, şaşkınca kaçmaya çalıştılar. Ve lâkin Osmânlı'nın kılıcını yiyince, "Türk"ün kim olduğunu anladılar iyice. Düşman ölüleriyle bir anda doldu meydan. Birçoğu da Meriç'te boğuldular o zaman. Bu zafer, "Sırpsındığı" ismiyle kaydedilir. Bu, haçlı ordusuna vurulan ilk darbedir.