"Siz mi beni buldunuz?"

A -
A +

Behaeddin-i Buhari hazretleri, bir gün talebesiyle sohbet ediyordu ki, bir ara sohbeti kesip; - Siz mi beni buldunuz, yoksa ben mi sizi? diye sordu talebelere. - Biz fakirler sizi bulduk efendim, dediler. O zaman; - Peki, bulun beni öyleyse! buyurdu. Ve bir anda kayboldu gözden. Göremiyorlardı bir saniye önce karşılarında olan hocalarını. Hatâ ettiklerini anladılar. Ağlayıp, yaşlar aktı gözlerinden. Büyük pişmanlık içinde; - Hatâ ettik efendim. Elbette ki siz bizi buldunuz, dediler. Böyle der demez gördüler yine hocalarını. Az önceki yerinde oturuyordu. İLİM, AMEL VE İHLAS Bu zât bir sohbetinde; - İslâmiyetin dayandığı üç esas vardır, buyurdu. Bunlar, ilim, amel ve ihlâstır. - İlimden maksat nedir? dediler. - İslâmiyeti öğrenmektir, buyurdu. - Amelden maksat efendim? - Öğrendiklerini yapmaktır. - Ya ihlâs hocam? - İhlâs, samîmiyettir. İnsan her yaptığı işi Allah için yapmalı ki, yarın görsün mîzânında o amelin faydasını. Ve daha açıkladı: - İhlâs, her işi "Allah emrettiği için" yapmaktır. Ve bu hâlis niyete, az da olsa bir dünya menfaati, para, şöhret gibi şeyler karıştırmamaktır. Şöyle devam etti: - Müminin ihlâslı ve ihlâssız amelleri, mahşer günü birbirinden ayrılacak. "Allah için" yapmadığı amellerden dolayı Rabbinin huzurunda çok mahcup olacaktır. Şöyle bitirdi: - Her nefes, insana, o ebedî hayâtın ya "Sonsuz saâdeti"ni temin edecek, ya da hiç dayanılamayan sonsuz "Cehennem ateşi"ne götürecektir o kimseyi. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com