"Sizin gibi olmak istiyorum!"

A -
A +

Alî Râmîtenî kuddise sirruh hazretleri, dokumacılıkla iştigâl ederdi. Bir gün, hânesinde hiç yiyecek kalmamıştı. Misafir gelse, ikram edecek bir şey yoktu evinde. Nitekim de misafiri geldi o gün. "Ne ikram edeyim?" diye düşünürken, talebeden biri vâkıf oldu bu hâle. Hemen bir pilicin içini pirinçle doldurup, güzelce pişirdi ve götürüp takdîm etti hocasına. Hocası çok memnun olmuştu. O akşam ikrâm etti onu misâfirine. Sonra o talebeyi huzûruna çağırıp; - Evlâdım, akşamki ikramın çok makbule geçti. Bir muradın varsa, söyle, şimdi hâcet kapısı açıktır, buyurdu. Talebe, arz etti hemen: - Benim bir tek arzum var efendim. - Söyle oğlum, nedir o? - Sizin gibi olmak hocam. Büyük velî şaşırdı. - İyi de evlâdım, bu çok ağır bir iş. Bu sıkleti çekmeye senin gücün yetmez. Altında ezilirsin. Sana tavsiyem, başka şey iste, buyurdu. Ancak genç; - Bundan başka murâdım yoktur hocam, dedi. Mübarek zat çâresizdi. Mecburen; - Peki evlâdım, buyurdu. Ve oracıkta kuvvetli bir teveccüh etti kendisine. Allahın izniyle muradı oldu gencin. Bir anda hocasının derecesine yükseliverdi. Ama geçmişti kendinden. Gerçekten de o sıkletin altında ezilmişti. Nitekim o günden sonra "kırk gün" yaşayabildi ancak. Kırkıncı gün, "Allah!" deyip teslîm etti rûhunu. Velhâsıl bu genç bir anda yükselmiş, hocası gibi "Azîz" olmuştu. Bunun içindir ki büyüklerimiz, "Azîzân" dediler bu zâta. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com