Bir gün Efendimiz "aleyhisselâm", Hazret-i Alî ile cemaatle namaz kılıyorlardı. Ebû Tâlib gördü. Oğlu Ca'fere dönüp; "Haydi sen de var, Muhammed'in sol yanında dur. Onlarla beraber sen de namâz kıl" dedi. Ca'fer-i Tayyâr; "Peki babacığım" dedi. Koşup namaza durdu. Resûlullah hazretleri selâm verdiğinde gördü ki, Ca'fer de gelmiş, yanında namaza durmuş. Gönlü şâd oldu. Namâz bitince; "Yâ Ca'fer! Sana müjdeler olsun ki, Hak teâlâ sana iki kanat verir. Yer yüzünden Cennete uçarsın!" buyurdu. BEŞİĞİNİ SALLARDI Resûlullah Efendimiz hazret-i Alî'nin beşiğini sallar, Onu kucağına alır, gezdirip getirirdi. Ne vakit Resûlullah Efendimiz o eve gelse, Alî uykuda olsa bile farkına varırdı. Hemen uyanırdı. Sevinir şâd olurdu. Kollarını beşikten çıkarır, ellerini Resûlullahın boynuna sarardı. O da alıp, bağrına basardı. Bir gün yine böyle oldu. Fâtıma Hâtun gördü. Ve Efendimize; "Yâ Muhammed! Müsaade edin, çocukla biz ilgilenelim" dedi. Resûl-i Ekrem; "Siz bu çocuğu bana vermiştiniz ya. Bu benim çocuğumdur, siz karışmayın!" buyurdu. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com