Sonsuz azaptan kurtulmak!

A -
A +

Büyük âlim ve velî Tâhâ-yı Hakkârî hazretleri, bir gün bâzı sevdiklerine; - Ey kendini "ebedî azap"tan kurtarmak ve "sonsuz nîmetler"e kavuşmak isteyen kardeşlerim! buyurdu. Ve şöyle devam etti: - Kendini "sonsuz azap"tan kurtaracak sebebi bulmak için, her an düşünseniz, son derece gayretle çalışsanız ve herkesten yardım isteyip insan gücünün yettiği kadar da uğraşsanız, bu sebebin önemi yanında, bu yaptıklarınız pek küçük kalır. Ve ekledi: - Hattâ bütün "dünyâ serveti"ni ele geçirmek için, bir "kum tanesi"ni vermeye benzer. Sordular: - Bu, o kadar mı mühim efendim? - Elbette. Bu hakîkatin önemi, birkaç cümle ile anlatılamaz. Bu söylediklerim, aklı olana bir işaret vermek içindir. Aklı olan, bir işaretten maksadı anlar. Tasavvuf nedir? Bir gün de; - Tasavvuf nedir? diye sordular bu zata. Cevabında; - Tasavvuf, kimseye eziyet etmemektir, buyurdu. Sordular yine: - İyi insan nasıl olur efendim? - İyi insan, önce edeplidir. Gösterişi sevmez. Âhirete yaramayan işlerden kaçar. Hak teâlânın kendisini gördüğünü düşünerek, günah işleyemez. En büyük nîmet Bir gün de bir talebesi; - En büyük nîmet nedir? diye sordu. Cevabında; - En büyük nîmet, "Doğru îman"dır, buyurdu. Talebe sordu: - Bundan büyük nîmet yok mu hocam? - Hayır. Her nîmet bunun içindedir zâten. - Nasıl yâni? - Şöyle ki, Allah, bir kuluna "Doğru îman" verdiyse, ona "Her şeyi" vermiş demektir. - Ya vermediyse hocam? - O zaman hiçbir şey vermemiş demektir. Şöyle bitirdi: - Âhirette Cehennemden kurtulmak ve Cennete girmek, "Doğru îman"a bağlıdır. Yetmez mi? E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com