Söz dinleyen kazanır...

A -
A +

Alâ­ad­dîn-i At­târ haz­ret­le­ri an­la­tı­yor: Bir gün ho­ca­mız Be­hâ­ed­dîn-i Bu­hâ­rî haz­ret­le­ri der­gâ­hın odun­lu­ğu­na bak­tı­lar. Son­ra bi­ze dö­nüp; - Çok­ça odun top­la­yıp, odun­lu­ğu dol­du­run, bu­yur­du. Hat­tâ ace­le edin ki, hiç bel­li ol­maz. Bir­den kış bas­tı­rır­sa, ya­ka­cak­sız ka­lır, sı­kın­tı çe­ke­riz. Biz ta­le­be­ler; - Ba­şüs­tü­ne, de­yip koş­tuk odun top­la­ma­ya. Ve odun­lu­ğu tı­ka ba­sa dol­dur­duk. Az son­ra öy­le bir kar yağ­ma­ya baş­la­dı ki, yıl­lar­ca ol­ma­mış­tı böy­le kış Bu­hâ­ra'da. Kırk gün dur­ma­dan yağ­dı. Bu­na rağ­men o kı­şı, ra­hat ge­çir­dik. Çün­kü din­le­miş­tik ho­ca­mı­zın sö­zü­nü. Ni­te­kim bü­yük­le­ri­miz; "Söz din­le­yen, ra­hat eder" bu­yur­muş­lar­dır. Dİ­Lİ­Nİ ARI SOK­TU! Bir ta­le­be­si de şöy­le an­la­tı­yor: Bir gün Bu­hâ­ra'da ar­ka­daş­lar­la bir yer­de otu­ru­yor­duk. Lâ­kin ara­mız­da bi­ri var­dı ki, ho­ca­mı­zın "bü­yük ve­lî" ol­du­ğu­nu bil­mi­yor­du. Aley­hin­de lâf et­me­ye baş­lı­yor­du ki, uyar­dık ken­di­si­ni. Îkaz et­tik gü­zel­ce. Al­lah dost­la­rı­na sa­ta­şan­lar if­lâh et­mez, de­dik. Ama din­le­me­di. De­vam et­ti aley­hin­de atıp tut­ma­ya. Bir da­ha îkaz et­tik. - Sus, piş­man olur­sun, de­dik. Ama din­le­me­di yi­ne. Tam ko­nu­şu­yor­du ki, "bir arı" ge­lip gir­di ağ­zın­dan içe­ri. Di­li­ni öy­le kuv­vet­li ısır­dı ki, ânın­da di­li şiş­ti ada­mın. Bü­yük ız­dı­rap duy­du hem de. Ar­tık bir ke­li­me ko­nu­şa­mı­yor­du. Ken­di­si­ne; - Gör­dün mü, o zât hak­kın­da öy­le ko­nu­şur­san ola­ca­ğı buy­du, de­dik. O za­man piş­man ol­du yap­tı­ğı­na. Kal­bin­de­ki so­ğuk­luk, "mu­hab­bet"e dön­dü. Az ön­ce, ha­kâ­ret­ler sa­vu­rur­ken, şim­di Onun mu­hab­be­tiy­le ya­nar ol­du kal­bi. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com