Tâkatleri tükenmişti!..

A -
A +

Eshâb-ı kirâmdan Ebüdderdâ hazretlerinin "radıyallahü anh" babası Uhud Harbinde şehit olunca, anne-oğul maddî sıkıntıya düşmüşlerdi. Öyle ki, açlıktan taş bağlıyorlardı karınlarına. Günler zor geçiyordu onlar için. Ve bir gün geldi. Annesi seslendi: "Ebüdderdâ!" "Buyur anneciğim!" "Oğlum, hemen Resûlullaha git. Bu hâlimizi Ona arz et. O, herkese bir şeyler veriyor. Bize de verir..." Ebüdderdâ; "Peki anne!" dedi. Ve koştu mescide. Efendimiz "aleyhisselâm" eshâbiyle sohbet ediyordu. Ebüdderdâ içeri girince, ona bakıp; "Müslüman bir sıkıntıya düştüğünde, bunu yalnız Rabbine arz eder, başkasından bir şey istemezse, Allahü teâlâ ona kâfîdir" buyurdular. Ebüdderdâ bunu duydu. Vazgeçti söylemekten. Eve dönünce sordu annesi: "Arz ettin mi oğlum?" "Hayır anne." "Neden yavrum?" "Lüzum kalmadı." Kadıncağız; "Hiçbir şey anlamadım oğlum. Ne diyorsun, açık söyle?" deyince, Ebüdderdâ, Resûlullah Efendimizden işittiğini annesine nakledip; "İşte bunun için söyleyemedim" dedi. Kadıncağız sevindi. Memnûn oldu. Oğluna dönüp; "Aferin evlâdım. En doğrusunu yapmışsın. Mâdemki öyle buyurdular, baş göz üstüne, biz de sabrederiz" dedi. Sabrettiler. Kazandılar. Zîra Ebüdderdâ, bu sabrı sâyesinde o yerin en zengini oldu. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com