Vakit, keskin bir kılıç

A -
A +

Kabr-i şerîfi Keşan'da bulunan velîlerden Süleyman Zâtî Efendi, bir sohbetinde; - Kardeşlerim! Vakit, keskin bir kılıç gibidir, buyurdu. Yarına çıkacağımız ise belli değildir. Mühim işleri bugün yapmalı, mühim olmayanları yarına bırakmalıdır. Ve ekledi: - Aklı olan böyle yapar. Sordular: - Mühim iş olarak bize ne tavsiye edersiniz efendim? - Her şeyden önce kalbinizden "dünyâ sevgisi"ni çıkarınız. - Bunun yolu nedir ki efendim? - Kalbinde dünyâ sevgisi olmayanlarla beraber olmaktır. Öyle kimseler yoksa, "Allah dostları"nın kitaplarını okuyun. O büyüklerin kitabını okuyan, onlarla sohbet etmiş gibi feyz alır ve kalbi temizlenir. Bir gün de; - Cennete îman ile girilecektir, ama bir şartla, buyurdu. Sordular: - O şart nedir efendim? - Îmanın doğru olması, yâni "Ehl-i sünnet âlimleri"nin bildirdiği gibi olması lâzımdır. Bu "Doğru îman" o kadar kıymetli ki, Allahü teâlâ onun mükâfatını dünyâda vermiyor. - Neden efendim? - Çünkü dünyâ, buna müsâit değil. Ve izah etti: - Bu dünyâ, yıpranmaya, yok olmaya mahkûm. Âhiret nîmetleri ise devamlı ve sonsuzdur. Allahü teâlâ bu nîmetler için "Cennet"i yarattı. 'Îman'ın karşılığı olan nîmetleri "Cennet"te verecek. Bir gün de; - Kardeşlerim, hiç kimseyi ayıplamayın, buyurdu. Yoksa aynı hatâyı siz de işlersiniz. Ve ilâve etti: - Çünkü bir hadîs-i şerîfte; "Bir kimse bir Müslümanı, tövbe ettiği bir kusurundan dolayı ayıplarsa, o kimse o kusuru işlemeden ölmez" buyuruluyor. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com