"Yâ Alî, bin devene!"

A -
A +

Resûlullah Efendimiz, bir gün hazret-i Ali'ye; - Yâ Alî, bin devene! Yemen'e kadı olarak gideceksin! buyurdu. Hazret-i Ali; - Başüstüne yâ Resûlallah, dedi. Ve arz etti peşinden: - Ama ben, bu vazîfeye kendimi ehil görmüyorum yâ Resûlallah! Server-i âlem, mübârek elleriyle Onun göğsünü sıvazlayıp; - Yâ Rabbî! Sen Alî'ye ilim ve hikmet ver. Onu bu işte dirayetli eyle! diye dua buyurdu. Sonra da; - Haydi git yâ Alî! buyurdu. Yemen halkı seni bekliyor. Ve tembih ettiler: - Yemen'e varmadan, bir tepe üzerinden geçeceksin. O tepede durup; "Ey ağaçlar! Ey taşlar! Resûlullahın size selâmları var!" diye nidâ eyle! Hazret-i Alî; - Başüstüne yâ Resûlallah! dedi. Ve çıktı yola. O tepe üzerine gelince nidâ etti: - Ey ağaçlar! Ey taşlar! Resûlullahın size selâmları var! O anda büyük bir uğultu koptu dağda. Ne kadar taş ve ağaç varsa, hepsi birden; - Aleyküm selam! diye cevap verdiler. Yer gök inledi bu sesle. Kâfirler gördüler bu açık kerâmeti. Topyekûn îman ettiler. KOLAY ÇIKMAZ BU OK Bir savaşta, hazret-i Alî'nin ayağına ok saplanmıştı. Eshâb-ı kiram çok uğraştılarsa da çıkaramadılar oku ayağından. Mecburen cerrah çağırdılar. Cerrah bakıp; - Kemiğe saplanmış, kolay çıkmaz, dedi. Hazreti Ali sordu: - Peki ne yapacağız? - Bayıltmamız lâzım efendim. - Hayır, bayıltmana lüzum yok. Ben namaza durunca, çekip çıkarırsın. Az sonra ezan okundu. Hazret-i Alî namaza durunca, cerrâh neşter vurup yardı ayağını ve çıkardı oku. Hazret-i Alî selâm verip sordu: - Çıkarmadın mı oku hâlâ? - Çıkardım efendim, duymadınız mı? - Hayır, hiçbir şey hissetmedim. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com