Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri zamanında talebeden biri, fasıklardan birinin gömleğini giyerek sohbete gelmişti bir gün. Az sonra Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri teşrif etti ve; - Bugün meclisimizde yabancı bir koku var, buyurdu. Talebeler, bu yabancı kimdir? diye etraflarına bakındılar. Ancak yabancı kimse yoktu dergâhta. Büyük zat, bir talebeye bakıp; - O koku senden geliyor oğlum. Senin üzerinde bir fasığın gömleği olsa gerek, buyurdu. Talebe üzgün halde; - Evet hocam, bu gömlek fasık bir arkadaşıma ait, diye arz etti. - Derhal o gömleği değiştir evladım! - Başüstüne hocam, dedi. Ve koşup değiştirdi o gömleği. Mübarek zat o zaman rahatlayıp, huzur içinde başladı dersine. CEHENNEM ATEŞİ Bir gün de bir talebesi; - Hocam, Cehennem ateşi nasıl bir şey? diye sordu. Cevabında; - Cehennem ateşi öyle şiddetlidir ki, onun bir kıvılcımı, bütün bu dünyayı yakar, yok eder, buyurdu. Sonra döndü o talebeye: - Sen bir hayvanın ateşte yandığını görsen ne yaparsın evladım? - Hemen kurtarırım hocam. - Peki bu yanan, bir akrep veya yılan olsa da, yine kurtarır mısınız? - Tabii efendim, onlar da can taşıyor. Buyurdu ki: - İşte bütün Peygamberler bunun için uğraştı oğlum. Kimse yanmasın diye. Cehennem ateşine bir an bile dayanılmazken, kâfirler sonsuz yanacak orada. Onun için kızmak değil, acımak zamanıdır bugün. Herkese acımak lazım. - Kâfirlere de mi hocam? - Evet, herkese... www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com