Yemekleri lezzet için yemeyin!

A -
A +

Irak evliyâsından "Ömer Ziyâeddin Tavîlî" hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, yemekleri, keyif için, lezzet için yemeyiniz! buyurdu. - Ya ne için yiyelim? dediler. - Allahü teâlânın emirlerini yerine getirmeye kuvvet bulmak için yiyiniz! Ve ekledi: - Böyle niyet edebilmek için kendinizi zorlayınız ve hakîkî niyet yapabilmek için, Allahü teâlâya yalvarınız! - Bu, o kadar mühim mi ki? - Tabii. Her işte iyi niyet etmelidir ki, çok önemlidir. - Peki hocam, tasavvufta az yemek iyidir diyorlar. Bu, doğru mu? - Hayır, tasavvuf, az yemek, az içmek değildir. - Yemekte en ideal şekil nedir öyleyse? - Sofraya acıkmadan oturmamak, doymadan kalkmaktır. Sordular yine: - Giyim hususunda tavsiyeniz nedir hocam? - Yeni ve temiz giyininiz. Giyinirken gösterişi değil, ibâdet için, namaz için süslenmeye niyet ediniz. Namaz, dînin direği Bir gün de sohbetinde; - Namaz, dînin direğidir, buyurdu. Namaz kılan, dînini doğrultmuş, kılmayan yıkmış olur. Ve ekledi. - Kıyamet günü "Îman"dan sonra ilk sual, "Namaz"dan olacaktır. - Öyle mii? dediler. - Evet. Allahü teâlâ; (Ey kulum! Namaz hesabının altından kalkarsan, kurtuluş senindir. Öteki hesapları kolaylaştırırım!) buyuracaktır. - Namaz çok mühim öyleyse hocam? - Elbette. Hadîs-i şerîfte; (Bir namazı, bile bile, özürsüz kılmayan kimse, bir hukbe Cehennemde kalacaktır!) buyuruldu. - Bir hukbe, ne kadar zamandır efendim? - Seksen âhiret senesidir. - Âhiret senesi ne kadardır? - Âhiretin bir günü, "bin dünya senesi" kadardır. Ve özetledi: - Bir namazı özürsüz terk eden kimse, tövbe etmeden ölürse, "seksen kere üçyüzaltmışbin sene" Cehennemde yanacaktır. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com