Zenginin teklifi

A -
A +

Şakîk-i Belhî rahmetullahi aleyh. Büyük âlim ve velî. Sevdiklerinden çok zengin biri vardı. Bu, bir gün geldi bu zâtın huzuruna. Selâm verip, edeble arz etti: - Efendim! Bir istirhamım olacak. - Buyur kardeşim! - Estağfirullah. Mâlumunuz, benim bir hayli malım var. - Evet, biliyorum. - Sizinse pek yok efendim. - Evet, öyle. - Âcizâne düşündüm ki, zat-ı âlinizin her ihtiyâcını ben karşılayayım. Bu arada duânızı da almış olurum. Tabii izin verirseniz. Şakîk hazretleri; - Olabilir, buyurdu. Sonra ekledi: - Ama bunu bir şartla kabul ederim. Adam sevindi: - Hayhay. Nedir şartınız efendim? - Bana bu hususta garanti vermelisin. - Nasıl bir garanti hocam? - Bak kardeşim, bugün için çok malın var değil mi? - Evet efendim. - Ama, bana verince azalırsa, veya hırsız bütün malını çalarsa, yahut ileride bir hatâmı görüp, bu fikrinden vazgeçersen, veya ölürsen, bu gibi durumlarda ben nafakasız kalırsam, o zaman ne olacak? Ve ekledi: - İşte bu hususlarda bana bir temînat verirsen, teklifini kabul ederim. Zengin şaşırmıştı. Bir şey diyemedi. Hazreti Şakîk devam etti: - Şu an benim rızkımı öyle kerîm bir zat veriyor ki, bütün bu hususlarda bana kefîldir. Her canlının rızkını O verir. Ama hazinesinde hiç eksilme olmaz. Kullarının günahları sebebiyle rızıklarını kesmez. Ve O, hiç ölmez. Vadinden de dönmez. Ve sordu zengine: - Şimdi söyle bana. Böyle bir "Sahib"im varken, O'nu bırakıp, başkasına gitmekliğim kulluğa yakışır mı? Zengin, anlamıştı hatâsını. Büktü boynunu. - Özür dilerim, dedi. Ve elini öpüp, ayrıldı huzurdan. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com