Geçen hafta "Çok önemli gelişmelere gebe bir haftanın bizi beklediğini gösteriyor. Bakalım olaylar nasıl gelişecek?" demiştik. RTÜK'ün toplantısını beklerken haber Danıştay'dan geldi. Danıştay, kendisine yapılan müracaatı esas alarak Üst Kurul'un savunmasını dinleyinceye kadar "Yürütmeyi Durdurma" kararı vermişti. Aynı gün (dün) NTV'ye bağlanan RTÜK Başkanı Nuri Kayış "Yıllardır frekansları hiçbir bedel ödemeden kullananlar, ihaleden rahatsız oluyorlar" diyerek resmen yeni bir cephe açıyordu. Nuri Kayış'a göre devletin büyük meblağlı para toplayacağı bu ihaleden vazgeçmek mümkün değil. Danıştay'ın istediğinin ne olduğu sorulacak, cevaplanacak ve takvim işletilecek. Gebe hafta demiştik. TV kanallarında da geçtiğimiz iki hafta büyük sıkıntı vardı. MÜYAP'a üye hak sahiplerinin müziklerinin telif hakkı ödenmeden yayınlanamayacağı, CD'den okuyarak playback yapmayı engelleyen karardan sonra büyük ölçüde fakirleşen müzik - eğlence programları bir orta yolun bulunmasını bekliyor. MÜYAP'ın istediği büyük rakamların ödenmesinin mümkün olmadığını belirten TV ve radyo yöneticileri müzik yayınının durma noktasına geldiğini, kan davasına dönüştürülen bu hadisenin iki tarafı da yaralayacağını iddia ediyorlar. Ama şu an TV'lerdeki uygulama tam bir garabet... Başta TRT 1 olmak üzere televizyonlar artık haberi ikinci plana atıyorlar. Swissotel baskını saat 23:00 sularında olmasına rağmen interSTAR, brt, atv, Kanal D ve TRT 1 gibi bir çok televizyonda doğru dürüst haber olarak bile verilemedi. Canlı yayındaki interSTAR ise "Flas Haber"e bağlanmasına rağmen izleyenlerine habercilik adına hiç bir şey veremedi. Beklenmeyen gelişme NTV ve CNN'de de ilk saatlerde görmesi gereken ilgiye ulaşamadı. Isırgan otu ile kanseri tedavi ettiğini ortaya atan bir şarlatan geçtiğimiz hafta interSTAR'da canlı yayına çıkarıldı. Doktor olmasına rağmen bazı kişilerin bu tedaviye onay vermesi, ama ondan da önemlisi reyting uğruna böyle bir şarlatanı canlı yayına taşımak TV yayıncılığı açısından hiç de şık değil..